Elazığ
29 Nisan, 2024, Pazartesi
  • DOLAR
    32.38
  • EURO
    34.79
  • ALTIN
    2439.4
  • BIST
    10082.77
  • BTC
    63074.87$

            YÜRÜ, BAKMA ARDINA!

26 Şubat 2024, Pazartesi 11:16

                              Havaların baharı kıskandırdığı bu ayda, toprağın ısınması mı havanın mı desem, yeni yeni çiçeklenmiş badem ağaçları mı desem sebep, hayata sımsıkı sarılıp, bir de türkü tutturdun mu yürüdüğün yolda senden keyiflisi yok.

Elbette huzursuz mutsuz olduğumuz zamanlar oluyor, bazen bir sözcük bazen sevdiğimiz birinin ufak bir sitemi darmadağın ediveriyor güzel havaları. Ama ne olursa olsun, güzelim yaşama sımsıkı sarılmak için çok sebep var değil mi? Yeter ki önemli bazı olgularımız olsun ve onlardan taviz vermeyelim: İlki mesela; kendini mutlu etmeyi bil!

Bu dünyada sahip olduğumuz biricik şey kendimiz ve inanın ki kendimizden başka hiçbir şeyin sahibi değiliz.

Hiçbir şeyin ve kimsenin üzerine mutluluk kurmamalı! Öyle ki kendimizden başka hiçbir şeyi ve hiç kimseyi kontrol edemeyiz, edemiyoruz da ve olur ya bir gün çok sevdiğimiz bir şeyi yitirebileceğimiz gibi hiç ummadığımız insanların ummadığımız şeyler yaptığını görebiliyoruz.

Hayal kırıklığına uğrayıp, inciniyoruz.

Türlü fedakârlıklarla olmadığımız biri gibi davranmamalı, davranmaya çalışmamalı. Tüm servetimiz kendimiz, onu kimse için harcamamalı.

Bir diğeri; dürüstlükten hiçbir zaman vazgeçme!

Hiç kimse ve hiçbir şey için doğruları çiğneme ve eğer bunun için kaybedeceksen de kaybetmekten çekinme.

Vicdanını, kazanmaya tercih et!

Boş ver, bazen kaybetmek de kazançtır ve vicdanın rahat olması tüm kazançlardan daha iyidir. Çünkü bir ömür kendini suçlu hissetmek, başını yastığa koyduğunda vicdanının suçlamalarını dinlemek, seni bir gün öncekinden daha fazla üzecektir; o kahreden “ben ne yaptım?” sorusuna bir türlü cevap verememek!

Doğruların olmalı mutlaka ve hayatı doğruların çerçevesinde yaşa!

Varlığın kontrolü sende olmalı ve hayatın kimsenin isteklerine göre şekil almamalı! “Hayır” demen gereken anlarda “evet” demek için kendini zorlama!

Evet, birileri ve bir şeyler için fedakârlık edebilirsin; insan olmanın doğası da bu zaten, sevdiklerin için fedakârlık edersin. Ben de çok ettim ve hiç pişman değilim. Ama bazı şeyler var ki kesinlikle taviz veremezsin!

Kendine saygılı ol mesela!

Kendine her zaman saygılı ol! Kimsenin sana dilediği gibi davranmasına izin verme! Hayatına şekil verip, seni yönlendirmeye cesaret edemesin kimse. Ne zaman, ne yapıp, nasıl davranman gerektiğini sen de en az herkes kadar biliyorsundur mutlaka!

Öyle bir hayat yaşa ki benliğin seninle her zaman gurur duysun ve aynaya baktığında tek sorun önceki günlerden aynaya sıçrayıp leke yapmış su izleri olsun.

                En önemlisi şükret sahip olduklarına!

                Aldığın nefese mesela… Kendine olan inancını yitirme ve herkesten çok en çok da kendine ihtiyacın olduğunu hatırla. Her şeyin güzel olacağını düşün mesela, daha önce nice zorlukları aştığını hatırla, kendinle barış ve kendini yalnız bırakma!

                Gün olur devran döner ve elbet yer değiştirir rollerimiz. Dün seni üzenler, bir gün mutluluğunu izler.

Çocukluğun mesela… Adım atmak bir yana emeklemeyi bilmediğin zamanlar bıraktın değil mi ardında?

Hayat işte; her şey vakti gelince gerçekleşecek; “duaların” gibi mesela…

İyi şeyler besle içinde!

Hayallerinden vazgeçme, şükret hayatındaki güzelliklere ve teşekkür et yaşadıklarına. Yaşayarak öğreniyor insan; çok şey öğretiyor yaşadıklarımız unutma!

Seni üzmüş olanlara da teşekkür etmelisin, onların da payı var öğrenmiş olduklarında. Acı hatıralarını teslim et geçmişe. Bırak, dünde kalsın, olması gerektiği yerde, geçmişte.

Sen yola devam et! Güzel şeylere niyet et!

“Niyet hayır, akıbet hayır.”  Bakma ardına devam et.

Bazen yeni bir yol çiz kendine ve yeni bir yön ver hayata…

Her şeyi geride bırakıp, yeni bir tercih yapmak gerekebilir gelinen o yol ayrımında. Bilmezsin, belki de yeni şeyler yaşamamız gerekiyor ve hayat bambaşka güzellikler sunacaktır bize.

Bak badem ağaçlarına, daha dün sert rüzgârlarla sağa sola savrulurken, bugün bembeyaz çiçeklerle kraliçe gibi oldular.

Yürü, bakma ardına… Bir yanda umut, dilinde dua ve Rabbimize olan inançla; yürü, yolun açık olsun. Yusuf’u kuyudan çıkaran, Züleyha’ya eninde sonunda yar eden, seni de yarı yolda bırakmaz elbet. Yürü bakma ardına!

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.