YÂRİM SENDEN AYRILALI

Yazılarımı müzik ile bağlamayı çok severim. Yaza yaza anlatamadığım şeyi, bir türkünün melodisinde yakalayabilmemden bu sanırım. Mucizevi bir büyüsü var musikinin. Tüm duygu çeşitlerini yaşatabilme gibi bir yetisi, ahengi, yelpazesi var.

Şems-i Tebrizi :

 ''Musikinin ritminde bir sır saklıdır. Eğer onu ifşa etseydim dünya alt üst olurdu.''  Diyor. Ne güçlü bir anlatım, ne güçlü bir sır kim bilir?

Bazen bir türküye yazı yazılır bazen de bir yazıya türkü aranır; işte bu,  melodiye yazılmış bir yazı:

“Gittiği çok olmamıştır. Ama sanki asırlık bir hasret gibidir yüreğinde ayrılık… Onunla yan yana oturduğun o eski sandalyeler bile hüzne bulanmış şimdi. Artık yalnız, içinde yarım kalmış bir hikâyenin ağırlığı, gözlerinde o son vedanın izi kalır.

Bir türkünün en dokunaklı yerinde, usulca ayrılır elleriniz. Sessizce gitti, ne bir bakış, ne de bir son söz. Sanki bir yağmur damlası gibi süzülüp gider hayatından; ama geride çorak bir toprak, solmuş bir bahar bırakarak. O gitti, sen ise ona dair ne varsa saklarsın yüreğinde; dokunduğu eşyaları, gülümsediği anları, her şeyi…

Sonra türkülerle avunursun. O sazına her dokunuşunda, içinde onun bıraktığı izler yankılanır. Sanki her nota, onun adını haykırır, her mısra onsuz geçen zamanın bir ağıtı olur. Ah be yârim, sen giderken benden bir parça da alıp götürdün; sanki ben değil de, sensiz kalan bu dünya eksildi dersin ama duyuramazsın sesini.

Her sabah onun sesiyle uyanmayı hayal edip, her akşam onun yokluğuyla baş başa kalır ve bu ayrılık bir rüya olsun istersin. Ama gerçeğin acısı gelip tokat gibi çarpar yüzüne her defasında ve yine sorarsın; bu ayrılık ne diye”:

Yarim senden ayrılalı

Hayli zaman oldu gel gel

Bak gözümden akan yaşa

Ab ı revan oldu gel gel,

Böyle m’olur küsüp gitmek

Seni seveni terk etmek

Haram oldu yemek içmek

İşim figân oldu gel gel,

Kul aşık ever varmaya

Halinden haber sormaya

Yetiş namazım kılmaya

Seni seven öldü gel gel,

İşte “Yârim Senden Ayrılalı” türküsü…  Erzincan yöresine ait bu türkünün ses genişliği on. Hüseyni bir sevda türküsü…  Mehmet ÖZBEK harikulade bir şekilde notaya almış sözleri.

 Şimdi türkümüzü Erkan OĞUR’ dan  veya Şentürk DÜNDAR’dan  dinleyerek  yazımızı yeniden  okuyalım mı?

Müziğin duyguya kattığı zevke, şaheserliğe bakar mısınız?

Bu kez duygumuzu aktarmaya türküyü aracı kılmadık, evet türküye bir yazı uyarladık. Sözü yazanın, notaya dökenin duygusuna emeğine sağlık!