UMUT TACİRLİĞİ

Bu sene 3 milyon 243 bin öğrenci YKS'ye başvuru yapmış. Geçen yıllara göre çok ciddi bir artış var. Çünkü baraj puanı kaldırıldı. Artık neredeyse isteyen herkes üniversite okuyabilecek.

Biz her fırsatta eğitim şart. Çok önemli vs. diyoruz demesine ama nedense eğitimin niteliğini, kalitesini, faydasını pek sorgulamıyoruz. Çözüm amaçlı yapılan düzenlemeler, çözümsüzlüğü derinleştirmekten başka bir işe yaramıyor. Elbette bir ülkede insanların eğitilmesi çok önemli. Ama bu kadar kuralsız ve rastgele yapılmamalı.

Aslında tam da eğitimde umutlanmak üzereydim. Zira  yapılabilecek bütün hatalar, yanlışlıklar hatta saçmalıklar yapıldı. Dolayısıyla artık doğrusu yapılır diye umutlanmak istiyordum. Ancak malumunuz yeni ve yine ani bir kararla  üniversite sınavına girişte baraj puanı kaldırıldı. Bu apaçık eğitimden vazgeçiştir. Yani ben artık eğitimi saldım, ne  oluyorsa olsun demektir. Hatta ne haliniz varsa görün demektir. Elini kolunu sallayan herkes üniversiteye girsin, eğlensin gönlünce sonra işsiz kalsın demektir.

Artık işsizler ordusu yerine diplomalı işsizler ordusu olacak demektir.

Kaliteli, vasıflı, liyakatli ilim görmenin, tahsil görmenin, yükseköğrenim görmenin ayaklar altına alınması demektir. Ben ülke geleceğiyle artık ilgilenmiyorum zaten hep hata yapıyorduk. Kervanı yolda düzeltiriz diyorduk olmuyordu. Artık bizde eğitimi akışına bıraktık. Ne oluyorsa olsun  demektir.

Nitelikli eğitim zaten veremiyoruz. Bari gençler üç beş yıl eğlensin. Hem oradaki esnaflarda üç beş kazanır böylece ekonomide canlanır. Bizde bir taşla iki kuş vurmuş oluruz demektir.

Biz her yere lise açar gibi üniversite açtık. Kontenjanlarımız boş kaldı. Bu sayede tekrar şenlenir kampüslerimiz demektir.

Bir sürü işe yaramayan, niteliksiz, vasıfsız, öğretim üyesi aldık. Onların şahsi kariyerleri ve egolarını tatmin etmeleri için üniversite sıralarımızın dolu olması gerekir demektir. İşsizlik rakamları açıklanıyor. Şimdi bu gençlerimiz okul sıralarında olursa işsizlik görece  azalır demektir. Eğitim sistemimiz zaten çözümsüz hal almıştı. Can çekişiyordu. Bizde daha fazla acı çekmesin diye fişini çektik demektir.

Adını soyadını ancak yazma kudretini gösteren! Hiçbir niteliği bulunmayan öğrenciyi önce yükseköğretime alıp sonra mezun etmek ülkenin geleceğinden vazgeçtim demektir.

Ben artık eğitimin niteliğinden vazgeçtim niceliğe bakarım demektir.

Sözün özü: eğitim sistemimizde bu ve benzeri plansız, programsız, temelsiz uygulamalar oldukça her gün daha da kötüye gidilmesi kaçınılmazdır. Özellikle üniversite  okuyacak adayların çok dikkatli olmaları gerekir. Sırf okumuş görünmek için okumamak gerekir. Nitelikli, bize fayda sağlayacak, mesleğimizi icra edeceğimiz bölümlere bakmak gerekir. Yoksa ileride kısa vadede umutlandığımız, eğlendiğimiz bu geçici bahar ileride kara kışa döner ve içinden çıkılmaz kişisel ve sosyal bunalımlara neden olabilir.