Suriye: Derinleşen Kriz ve Belirsiz Gelecek
05 Aralık 2024, Perşembe 12:23Yıllardır devam eden iç savaşın yarattığı tahribatın daha da derinleştiğini ve bölgede süregelen istikrarsızlığın yeni bir boyuta ulaştığını gösteriyor. Ülkede Halep ve çevresinde muhalif grupların rejim güçleriyle çatışmaları yeniden alevlenirken, insani kriz her geçen gün daha vahim bir hal alıyor. Özellikle son dönemde Halep’i ele geçiren muhaliflerin Hama yönünde ilerlemesi, rejim üzerindeki baskıyı artırdı. Şam yönetimi ise müttefiklerinin desteğiyle bu durumun üstesinden geleceğini belirterek, toprak bütünlüğünü savunma kararlılığını dile getirdi.
Birleşmiş Milletler’in raporlarına göre, son haftalarda kuzeybatı Suriye’de yaşanan çatışmalar sonucunda 50 binden fazla kişi yerinden edildi. Bu insanlar, güvenlik arayışıyla evlerini terk ederken, çoğu temel yaşam ihtiyaçlarından mahrum bir şekilde derme çatma kamplarda hayatta kalmaya çalışıyor. Bölgedeki insani yardım kuruluşları, durumun bir felaket boyutuna ulaştığını ve özellikle kış aylarının yaklaşmasıyla birlikte daha fazla uluslararası desteğe ihtiyaç duyulduğunu vurguluyor.
Sivil kayıpların artması, sadece çatışmalarla sınırlı kalmıyor. İsrail’in geçtiğimiz günlerde Şam Havalimanı’na düzenlediği hava saldırıları, Suriye’nin ulusal egemenliğine yönelik yeni tartışmaları da beraberinde getirdi. Bu tür saldırılar, hem rejim güçleri hem de İran destekli gruplar üzerindeki baskıyı artırıyor. Ancak bu durum, bölgedeki çatışmaları sona erdirmek yerine daha da karmaşık hale getiriyor.
Suriye’deki mevcut durum, uluslararası toplumun yıllardır süregelen çatışmayı çözmedeki başarısızlığını da gözler önüne seriyor. ABD ve Rusya gibi sözde büyük güçler arasındaki diplomatik çabalar, zaman zaman bölgede tansiyonu düşürmek için umut verse de kalıcı bir çözüm üretmekte yetersiz kalıyor. Bunun yanında, Birleşmiş Milletler’in sözde girişimleri de her zamanki gibi sahada etkisiz kalmış durumda.
Suriye’de yıllardır süren savaş, yalnızca fiziksel değil, toplumsal bir yıkıma da neden oldu. Milyonlarca insanın yerinden edildiği, ailelerin parçalandığı ve ekonomik sistemin tamamen çöküş yaşadığı bir ülkede, barış ve istikrarın yeniden sağlanması kolay görünmüyor.
Özellikle bu noktada Türkiye Cumhuriyeti devletinin duruşu çok önemli. Çok yakın zamanlarda Beşar Esad'a cumhurbaşkanı ile görüşme teklif edilmişti. Ancak Beşar Esad ön şart koşmuştu. Bugün MHP lideri Devlet Bahçeli yaptığı konuşmasında Beşar Esad'ın ön şartsız bir şekilde Türkiye ile anlaşması gerektiğini vurgulamıştı. Suriye'nin toprak bütünlüğünün büyük kısmı zaten bozulmuş durumda ancak bir kısmı hala Beşar Esad hükümetinin kontrolünde. Ancak son 5 günde muhalif gruplar bir çok havalimanı ve şehri kontrol altına aldı. Eğer Esad hala daha anlaşmaktan kaçar ve böyle devam ederse ne İran'ın nede Rusya'nın desteği bir işe yaramayacaktır. Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması gerekmektedir. Ayrıca görmezden gelemeyeceğimiz bir siyonist İsrail tehtidi var. İsrail'in amacı Suriye'nin var olan toprak bütünlüğünü de bozup İran üzerinden Türkiye'de arzı mevud olarak bilinen sözde vad edilmiş toprakları almaktır. Bu noktada Türkiye durması gereken yeri bilmelidir.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum