Saldım Çayıra Mevlam Gayıra Mantığında Elazığ Ekonomisinde Büyüme Sinyalleri

Cumhuriyetin ilk yıllarında devletçi ekonomi anlayışı vuku bulmuş ve bu sayede Türkiye’nin her bir yanında devlet eliyle sanayileşme hamleleri gerçekleştirilmiştir. 

Bu hamlelerden Elazığımız’da nasibini alırken günümüzde olmayan birçok fabrika devlet eliyle Elazığ’da açılmış ve bu sayede bölgesel istihdamın da sağlanmasıyla şehrimizde işsizlik tamamen ortadan kaldırılmıştı.

Özellikle son otuz yılda ise özelleştirmeler sonucunda Elazığ'ın ekonomisi ciddi oranda etkilendi ve kentin ekonomisine adeta kilit vuruldu. Bugün geldiğimiz durum itibariyle, Elazığ'da kamuya ait fabrikalar satıldı ve kent ekonomisinde ciddi bir soruna neden oldu.
 
Cumhuriyetin 101. Yılını kutlayacağımız bu günlerde ise gençlerimizin yüzündeki gerginlik hepimizin farkında olduğu bir sorun olarak karşımızda duruyor. "İŞSİZLİK" büyük bir sorun olarak şehrimizin geleceği olan gençlerin en büyük sınavı konumunda.
Şimdi sormak lazım gençlerimiz şimdi iş bulamıyor mu yoksa onlara uygun fırsatlar mı sunulmuyor?
Ne yazık ki Elazığ'da genç işsizlik oranı her geçen gün artıyor.
Bir dönem fabrikalarıyla tüm Türkiye’de parmakla gösterilen iller arasında olan Elazığımız’ın üniversite mezunu gençleri, diploma ellerinde sokakları arşınlıyor.
Üniversite eğitimi sadece teoride kalmış ve iş dünyasıyla entegre olamıyor. Sanayi ile üniversiteler arasında köprüler kurulamıyor.
Elazığ ekonomisi, tarım, hayvancılık ve sanayi gibi sektörlere dayanmasına rağmen özellikle Kuzova ve Uluova Sulama Projelerinin yarım asra yakın bir zamandır tamamlanamıyor olması ise zaten var olan sorunlara tuz biber oluyor. 
Özellikle de 2020 yılında yaşanan deprem sonrası ekonomide yaşanan bazı zorlanmalar çeşitli desteklerle yeniden canlandırma çalışmalarına rağmen bir türlü aşılamıyor.  Turizm sektöründe ki potansiyeli artırma çalışmaları ise havanda su döğmeden öteye bir türlü gidemiyor. 
Buna rağmen, bazılarına göre, Elâzığ’ın ekonomisi, çeşitli alanlarda büyüme sinyalleri gösteriyormuş.
Bize de kolay gelsin demek düşer.
Saygılarımla...