OKULU VAR! MEZUNU VAR! MESLEK TANIMI YOK

Kıymetli okurlar, küçük yaşlarda her birimizin bir meslek kahramanı vardır, Polis, Doktor, Pilot, İtfaiyeci gibi insanların iyiliğini amaçlayan meslekleri her zaman istiyoruzdur.

Bugün köşemde Ateşin Kahramanları diye bahsedeceğim İtfaiyecileri ve onların yıllardır bitmeyen sorunlarını paylaşacağım.

Bende bir İtfaiyeci kızı olarak itfaiye ekiplerini hep büyük heycan ve hayranlık ile takip etmekten gurur duymuşumdur.

Peki kim bu kahramanlar;

İtfaiye diyince ilk olarak akla yangın geliyor.

Oysa yangın dışında çoğu yerlerde onları görüyoruz su baskınları, deprem, göçük,insan ve hayvan kurtarma,caddelerin yıkanması, seçim yada daha farklı dönemlerde afiş asmalarında ,bazen acil serviste parmağa sıkışan yüzüğün kesilmesinde diye uzayıp giden yüzlerce sorumluluğun içinde bu kahramanları görüyoruz.

İtfaiyeciliğin son derece yıpratıcı ve zor bir meslek olduğunu bir itfaiyeci kızı olarak çok iyi biliyorum.

Hem fiziksel olarak çok zor bir meslek hem de psikolojik olarak insanı yıpratan bir meslek bu. Birilerinin dediği gibi sadece hortumu tutuyorlar demek değil onların mesleği.

YIPRANMA HAKKI YANGINDA GEÇEN SÜREYLE SINIRLI...

Her gün işe giderken ailesi ile vedalaşarak göreve giden,her anı risk altında olan itfaiye çalışanları, görevlerini ifa ederken oluşa bilen parlamalar ve patlama, yangın esnasında çökme ve göçük,trafik kazaları gibi fiziksel risklerin yanında, zehirlenme, boğulma, radyoaktivite gibi kimyasal tehlikelerle oluşan mesleki hastalıklarla karşı karşıya kalmaktadırlar.

Üstelik fiziksel ve psikolojik olarak yıpranan bu kahramanların, itfaiyecilerin yıpranma hakkı yok!

Biliyor musunuz

Uzun yıllar yapılan toplu eylemler sonunda TBMM’ye sunulan imza kampanyaları sonrası yıpranma hakkı talebi -şaka gibi- “fiilen yangında geçen süre “ olarak tanımlanmış, yardımcı hizmetler sınıfından, genel hizmetler sınıfına geçiş sağlanmış.

Ancak itfaiye yönetmeliği yenilenmediğinden itfaiye emekçileri hâlâ yardımcı hizmetler sınıfına göre çalıştırılmaktadırlar.

Yangın vakasına giderken bir eksik dönme ihtimalleri her zaman var.

İTFAİYECİLİK OKULU MEZUNLARININ ÇOĞU İŞSİZ, İŞ BULANLAR İSE GENELLİKLE GÜVENCESİZ

Yıpranma hakkı dışında itfaiyeci devlet statüsünde bir meslek olarak bile değerlendirilmiyor!

Düşünün ki okulu var mezunu var ama meslek tanımı yok.

İtfaiyecilik lisesi ve yüksek okullarında öğrenim görmüş itfaiye emekçisi adaylarının çoğunluğu staj döneminden sonra işsiz kalıyor. Genellikle liyakat sınavı açılmadığından görevde yükselme amir, müdür ve daire başkanlıklarının insiyatifine bırakılmış durumda.

Bu da yangına birlikte giren emekçiler arasında çalışma barışını bozucu bir eşitsizliğe neden oluyor.

Dünyada saygınlığı ve maaşlarının yüksekliği açısından en gözde meslek bizde ise sadece iftaiye Haftası anılan iyilik melekleri.

Kurtarıcılar Kurtulabilecek Mi, Talepleri Neler;

• Olası doğal felaketlere etkin müdahale için, boş itfaiye kadroları yeni alımlarla ihtiyaca uygun doldurulmalı, İtfaiyecilik okulu mezunları göreve atanmalıdır.

•İtfaiyeciliğin meslek tanımı yapılarak teknik hizmetler sınıfına alınması için yasal düzenleme bir an önce yapılmalı, yıpranma hakkı ve meslek tazminatı verilmelidir.

•Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavları açılmalı, itfaiye yönetmeliği yenilenmeli, itfaiye emekçilerine 3600 ek gösterge verilmelidir.

•Maktu mesai üst sınırı uygulamasından vazgeçilerek maktu mesai farkı gelir vergisinden muaf tutulmalıdır.

Dileğim ve temennim 2023 seçimleri öncesinde itfaiye personellerinin kanayan yarasına çözüm bulunmasıdır. Bu doğrultuda ilimiz itfaiye teşkilatına 2022 yılında HIZLI VE ETKİN MÜDAHALE NOKTASINDA Türkiye derecesinde rekor kırıp acil çağrılara 2.82 saniye ile cevap veren tüm personelleri ve kıymetli müdürümüz İbrahim Başgün'ü tebrik ediyorum.