Penis Büyütme AmeliyatıPenis Enlargement Surgery TurkeyBurun Estetiği AnkaraLazer Epilasyon AnkaraLazer Epilasyon AnkaraKürtaj AnkaraKızlık Zarı Dikimi AnkaraLazer Epilasyon KonyaCilt Bakımı KonyaKıl Dönmesi Tedavisi AnkaraHemoroid Tedavisi AnkaraMeme Ultrasonu AnkaraRadyolog AnkaraSelülit Tedavisi KonyaGöz Kapağı Estetiği Ankaradeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren siteler
deneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu
İdris Alan
Elazığ
31 Mart, 2025, Pazartesi
  • DOLAR
    34.06
  • EURO
    37.74
  • ALTIN
    2730.4
  • BIST
    9833.22
  • BTC
    57646.840$

Kutsal Oyuncaklar

22 Mart 2025, Cumartesi 11:59

Bildiğiniz gibi insanlar sıkıldıkları zaman can sıkıntılarını gidermek için bazı oyuncak ve araçlarla oyalanarak zaman geçirip eğlenirler.

Çocuklar oyuncak araba oyuncak barbi bebek oyuncak tabanca ile topaç gibi şeylerle oynayıp zamanlarını neşe ile doldururlar.

Büyüklerin oyuncağı ise gerçek arabalar gerçek tabancalar gerçek barbi kadınlar

ile paradır ve boşluk bunlarla doldurulur.

Ama insanların içinde bir sınıf var ki onların oyuncağı dünyadaki tüm

insanların kullandığı oyuncaklardan farklıdır.

Bunlar din adamları sınıfıdır.

Yani meslekleri din olan insanlar.

Veya geçimlerini din işleri ile kazananlar.

Dünyadaki tüm din adamları bu sınıftandır.

Bunlar Hahamlar,Rahipler Azizler,Müftüler,Şeyhler,İmamlar diye isimlendirilmişler.

Bazı insanlar oyuncaklarla meşgul olup zaman geçirirken bu din adamlarının oyuncağı kutsal kitaplar ve metinlerdir.

Onların oyuncağı Kutsaldır...

Hindular için VEDALAR

Yahudiler ve Hristiyanlar için

KİTABI MUK(H)ADDES

Müslüman din adamları için KUR'AN.

Burada Kuran'ı oyuncak gibi kullanıp bir nesne haline getirenlere değineceğim.

Maalesef rabbimizin ilahi kelamı olan Kur'an din adamlarının elinde oyuncak oyun hamuru gibi kullanılmış.

Öncelikle Kur'an rastgele ve kuralsızca

her önüne gelenin kafasına göre anlam vereceği bir kitab asla olamaz.

İlkelere bağlı kalmadan,gramere sadakat göstermeden yapılan meal çalışmaları

Kuran'ı oyuncak olarak kullanılan oyun hamuru seviyesine düşürmektir.

Bu din adamları Allahın bu eşsiz Kitabını babalarının malı gibi görmüşler maalesef.

Ayete anlam veremeyince cümlenin öznesi ile nesnesini değiştirmiş geçmiş zamanı gelecek zamana döndermiş ayette olmayan kelimeleri ayetin içine katmış yani bu kitabı oyun hamuru gibi istedikleri şekle sokarak anlayabileceklerini zannetmişler.

Bu nedenle islam dünyasında

yirmi farklı şekilde harekeleme şekli

yani kıraat ortaya çıkmış.

Doğal olarak bu durum yirmi farklı

Kur'an anlama şeklini ortaya çıkarmıştır.

İşte toplum bu nedenle paramparça olmuş.

Bir nevi Kuran'a Oryantalistlerin yaptığı gibi

değeri olmayan bir kağıt parçası olarak muamele etmişler.

Öncelikle Kur'an masa başında çalışan akademinin ve diyanet denilen bir kurumun üzerinde istediği gibi tasarrufta bulunacağı bir kitap ve metin değildir.

Bu kitap grameri Allah tarafından belirlenmiş olup bir metoda göre anlaşılması zorunlu olan bir kitaptır.

Kur'an el yazmalarında noktasız ve harekesiz bir şekilde bize ulaşmıştır.

Gramerini(İrab)yani harekelerini

herkesin kafasına göre yapamayacağı

bir kitap türüdür Kuran.

Çünkü müzzemil süresinde geçen

Tertil ve Rettil fiilleri masdar olarak masdarı binai nevi'dir.

Rabbimiz bu ayette

"Kuran Nevi şahsına mahsus"

bir çalışma ile ancak doğru anlaşılır diyor.

Yani gramerinde özel bir yöntem vardır.

Kuran rehber olarak gönderilmiş bir kitap

olduğu için insan rehberin git dediği yere gitmek zorundadır.Aklını onun gramerine tabii kılmak ilmi olarak farzdır.

İnsan Kur'an metnini kendi aklına ve bilgisine uydurarak şekillendiremez.

Çünkü onun gramer kurallarına ve yöntemine uymadan doğru anlamı

asla bulamayız.

Allahın geçmiş zaman kalıbı ile kullandığı bir cümleyi gelecek zaman cümlesi olarak

çevirmeye resuller bile yetkili değildir.

İşte bu din adamları ayetin ne demek istediğini Kur'an bütünlüğüne bakarak bulamayınca kafalarındaki anlamı ayete giydirebilmişler.

Yani kendileri Kuran'ın metnine sadakat göstermeyip metni kendi keyiflerine göre yorumlamışlar.

Bu kitabı yalnızca ilahiyatdaki prof yada Doçentler daha iyi anlar diye bir şart yoktur.

Veya bu ilahiyatlardan mezun olanların maişeti için işe girdikleri kurumsallaşmış diyanet işleri bu kitabı en iyi anlar ve yorumlar diye bir şartda yoktur islamda.

 

O tüm insanlığın akıl seviyesine uygun olarak açık ve anlaşılır olarak tüm insanların anlamakla sorumlu olduğu bir kitab olarak gönderilmiştir.

Yahudilerde hahamlardan başkası

kitaba dokunamaz.

Onların rabbi denilen soytarılarından başka kimse tanrılarının! ne dediğini anlayamaz mışş.

İşte bu prof doçent etiketli ilahiyatçı

kutsal avcıları bu İlahi sözün anlamını tefsir edip açmaya çalışırken aslında anlamı bozmuş ve daha kapalı hale getirmişler.

İki örnek ile derdimi anlatayım

Yunus-94.ayet Diyanet Meali

فَاِنْ كُنْتَ ف۪ي شَكٍّ مِمَّٓا اَنْزَلْـنَٓا اِلَيْكَ فَسْـَٔلِ الَّذ۪ينَ يَقْرَؤُ۫ الْكِتَابَ مِنْ قَبْلِكَۚ لَقَدْ جَٓاءَكَ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكَ فَلَا تَكُونَنَّ مِنَ الْمُمْتَر۪ينَۙ ﴿94

94. Ey Muhammed eğer sana indirdiğimiz şeyden şüphe içinde isen,senden önce Kitab’ı(Tevrat’ı)okuyanlara sor.

Andolsun ki sana Rabbinden hak gelmiştir.

O hâlde, sakın şüphe edenlerden olma!

(Yûnus, 10/94)

Üstteki ayet fe in kunte ile başlıyor.

Arapça metinde hitabın hangi Resule yapıldığı belli değil.

Acaba şüphede olan bu resul kim?

Hz Muhammed olduğu belli değil.

Başka bir resul ile ilgili bir konu da olabilir.

Ayete göre bir Resul şüphe içindeymiş.

Resuller şüphe içinde olabilir mi?Asla.

Bu ayet risalet başladıktan11yıl sonra inmiş diyorlar.

Ey Muhammed diye başladıklarına göre şüphede olan hz Muhammed oluyor otomatikman.

Yani hz Muhammed11yıldır vahiy alıyor ve Cebrail ile ilişki içinde ama hala daha şüphe içinde öyle mi?

Eğer bir resul buna rağmen hala daha Allah'dan gelen konusunda şüphede ise Peki bizim durumumuz ne olacak acaba?

Bundan daha kötü olanı ise

"Allah eğer benim sözüm seni ikna etmedi ise o halde git sapık Yahudi ve Hristiyan din adamlarına sor" dedi.ÖYLE Mİ?

Yani Allah,Resulünü Hristiyan ve yahudi din adamlarına muhtaç bıraktı ÖYLE Mİ?

Bu ayeti başka türlü anlayan varsa ne alâ?

Ayetin asla böyle bir MEALİ olamaz.

Çünkü Allah bu manada bir ayet göndermez.

 

وَاِنْ مِنْكُمْ اِلَّا وَارِدُهَاۚ كَانَ عَلٰى رَبِّكَ حَتْماً مَقْضِياًّۚ ﴿71﴾

71. (Ey insanlar!) Sizden cehenneme varmayacak hiç kimse yoktur.

Rabbin için bu,kesin olarak hükme bağlanmış bir iştir.

(Meryem, 19/71)Diyanet meali

 

Üstte ayet de -minkum geçiyor.

-Sizden-anlamına geliyor.

Peki ayetin Sizden dediği bu kişiler kim? İnsanların tamamı mı?

Parantez içine ey insanlar yazarak-ki ayetin orjinalinde böyle birşey yok-bütün insanları cehenneme nasıl gönderdiğinizi hangi gerekçe ile eklediniz ayete?

Çünkü ayetin kimle ilgili olduğunu anlamayınca kafalarına göre

kelime eklemeyi uygun görmüşler.

Ohh böylece işin içinden kolayca çıkmışlar.

Kuran kendi elleriyle yazdıkları kitab yaa!

İstedikleri gibi kelime ekleme çıkarma haklarını kendilerinde bulmuşlar adamlar.

Ayetin orjinalinde-arapçasında- cehennem kelimesi de yok.

Konusu başka birşeyle ilgili olan bu ayeti nasıl bu hale getirdiler bu ahmaklar?

Şimdi bu ayeti okuyan insanlar herkesi cehenneme vardıracak bir Allaha iman eder mi?

Ayetin sonuna bakın

bu kesin hükme de bağlanmış!!!

İşte bu mealleri okuyan çocuklarımız

Ben böyle bir Allaha i-na-na-mam diyor

ve deist-ateist oluyor.

Yazıklar olsun size.

Kur'an mealleri resmen facia.

Okurken dikkatli olun.

 

Vesselam...

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum