Kiralık kalem ve bir Nafiz Koca klasiği 2.bölüm

Bir suçlamanın, bir iddianın dedikodu temelinden uzak somut deliller ile açığa çıkarılması kalemin namusudur.

Çok şükür O kalemin namusuna ihanet etmedim.

‘’Kiralık kalemler ve bir Nafiz Koca klasiği ‘’başlıklı yazım yayınlandıktan sonra, gelen olumlu ve olumsuz tepkileri tek tek not ettim, beşeriz yanılırız, hata da yapabiliriz, birilerini rahatsız da etmiş olabiliriz.

Rahatsız olan ve olumsuz tepki gösteren sadece Sözcü Gazetesi muhabiri Evren Demirtaş oldu, ben belediye başkanı ile Nafiz Kocanın buluşmasında aracı olmadım diyerek rahatsızlığını telefonla dile getirdi.

Ben bu arkadaşı tanımam, niye böyle bir iddiamda olsun ki, bu arkadaşın aracılık ettiğini, yine bu arkadaşı tanıyan bir gazeteci söyleyince ben de bu ismi yazdım, bir buluşmaya aracılık etmekten rahatsızlık duyan bu arkadaşın beyanı benim için doğru beyandır, etmedim diyorsa etmemiştir, demek bana iletilen haber doğru değildir, zaten yazıda bir aracılıktan söz ettim ne hakaret ettim ne de suçladım, yine de kendisi bilir, yazı ortada, eğer yargıya gitmek istiyorsa gidebilir.

Kalemin namusu diye yazıya başladık, kalemin namusuna sadık kalalım, Satılık Kalemler ve bir Nafiz Koca klasiği başlıklı yazımda anlattığım Pertek Belediye Başkanının Nafiz Koca ile buluşması sonrası gelişen olayları bilerek eksik bırakmıştım.

Bir bilgi tam olarak doğrulanmamıştı, O teyit edilmeyen bilgi yazıya konu ettiğim Pertek Belediye Başkanının kendisi hakkında yapmış olduğu, benim yolsuzluk iddiamın araştırılması için Pertek Cumhuriyet Savcılığına yapmış olduğu müracaat iddiasıdır.

Bu iddiayı belediye başkanının ağzından ben duymadım, sadece Sözcü Gazetesi muhabiri Evren Demirtaş gazetesine haber olarak geçmiş, ayrıca bu iddiayı Nafiz Koca birkaç yerde dile getirmişti, halen daha aynı iddiayı Nafiz Koca devam ettiriyor.

İlk yazım biraz uzun olmuştu, bu sefer mümkün mertebe kısa tutmaya çalışacağın

Nafiz Koca çırpındıkça batan biridir, suçluluk psikolojisi böyledir, kafan durur, mantığın çalışmaz, sarf ettiğin her sözcük aleyhine döner.

Nafiz Koca bu dağınık ruh halini yaşıyor, toparlanacağını da hiç düşünmüyorum, çünkü zayıf ve kırılgan bir yapısı var.

Neyse kimin nasıl bir ruh hali var ne beni ne de okuyucuyu ilgilendiriyor.

Benim bilgi ağımın ne kadar güçlü olduğunu en iyi sen bilirsin Nafiz! yıllarca sana haber istihbaratı yaptım.

Pertek Belediye Başkanı Ruhan Alanın kendisi hakkında bir suç duyurusu yok, eğer sende bir dirhem gazetecilik ahlakı varsa Pertek savcılığına gider araştırırsın.

Giderayak satıp kaçmaya çalıştığı ve bir önceki yazımda belirttiğim ve engellediğimiz 84 parsel arsanın ihale öncesi yatırılan geçici teminatlarını buharlaştırıp kaçan birini mi yalanlarınla temizleyeceksin, sen önce bu yazdıklarımdan sonra kendini temizle, Ruhan Alan zaten şu anda yaptıklarından ötürü Yargıda.

Ruhan Alan Yüce Türk Yargısınca bir güzel ‘’Temizlenecek’’ bundan hiç şüphen olsun.

Bak bir daha söylüyorum  ‘’Ulak Efendi’’ seni bu memlekette en iyi tanıyan benim, benimle oyun oynama aldığın nefesi duyuyorum!!

Bu ‘’Gazeteci’’ hakkında yazdığım yazıları garipseyen okuyucu beni yadırgıyor biliyorum, okuyucu beni siyasi yazılarım ile tanır, biz gazeteciyiz, ille de siyasi yazı yazacak değiliz, sorun gördüğümüz bir alanda da köşe yazmak bazen gerekli oluyor.

Yazılarıma misafir ettiğim Nafiz Koca bu sorunlu alanda ilkelerini terk eden gazetecilerin tipik bir örneğidir.

Alışılmış tarzımla yazılarıma hem Güne Bakış Hem de Erzurum E Haber gazetelerinde devam edeceğim.

Bu arada Ulusal bir Televizyondan görüşme teklifi geldi, nasıl bir görüşme olacak, ne teklif edilecek Vallahi ben de bilmiyorum.

Az kalsın unutuyordum Sözcü Gazetesi muhabiri Evren Demirtaş lütfen sen de çok iyi tanıdığın O güzelim ilçe Pertek’in yolunu tut, Pertek Savcılığından Ruhan Alanın kendisi hakkında suç duyurusunun olup olmadığına bir bakıver, yolsuzlukla itham ettiğim bir şahsın lafı ile haber yapma, ben senin gibi mahkeme ile tehdit etmiyorum, sadece kalemin  namusuna sahip çık, yanlış haber yaptım de.