KENT KONSEYİ SAVAŞLARINDA 2.NAFİZ KOCA ZAFERİ

Bu yazı olağanüstü Kent Konseyi seçiminden hemen sonra yazılmıştı, kıramayacağım bir dostun ricası üzerine yayınlanmadı, yazıyı geri çektim,

Nafiz Koca, bir daha benim adımı ağzına alırsan verdiğim sözleri tutmam diye sana da mesaj attım, çünkü telefonlarıma korktuğun için cevap vermiyorsun, mesaj ile idare ettik.

Bak gazeteci efendi, seni bin bir türlü beladan kurtaran ben, senin gibi çok zayıf ve çaresiz biri ile karşı karşıya geldiğim için kendimi ayıplıyorum.

Kendini çok uyanık zannediyorsun ama aldığın nefesi duyuyorum koca gazeteci.

Bir daha yazayım Koca gazeteci, gazeten ile ilgimi Pertek yolsuzluğu meselesinden dolayı kestim, sen ise yalanların ile ayıbını kapatma yolunu seçtin, doğruların itibar görmüyor ki, yalanların seni kurtarsın.

Seni ara sıra köşeme konuk edeceğim, nasıl biri olduğunu bu kent yakından öğrenecek, bu da bir kamu görevidir, biz de gazeteciyiz, kamu görevi yapmak esas işimiz.

Nafiz Koca yazının bu bölümü sana giriş bölümüydü.

Seçildiğin Kent Konseyi başkanlığı seçiminin nasıl bir seçim olduğunu anlatarak başlayalım yazmaya.

Hiçbir konuda ardı ardına üç sefer köşe yazmamıştım, yaşlanınca huyum değişiyor galiba.

Üç yazıyı üst üste gören yeniden başkan seçilen muhterem de bu adam benden ne istiyor diye vesveseye düşecek, vallahi benim kimse ile kan davam yok ama bir sefer taraf olduk, kaçıp erkekliğe zift sürmek işime gelmiyor.

Esas meseleye girmeden seçimi 3. Tura taşıyıp az bir oyla seçimi kaybeden Ferhat EVSENİ tebrik edeyim.

Gelelim Kongre Notlarına.

Kongre başlamadan önce delege listesi salonun önüne konmuş, gelen delegeler imzalayarak içeri alınıyordu, dikkatlice izledim, benim gibi bu işlere meraklı dikkatli gözler de fark etmiştir, hassas bir kimlik kontrolü yoktu, aynı duyarsızlık oy kullanan delegeler için de gözlemlendi, salondaki kameralar izlenir ise beni doğrulayacaktır.

Genel kurulda vahim hatalar çoktu.

Beş adaylı kongrenin dört adayı delege listesini alamamıştı, bir aday kongrenin iptali için dilekçe verdi, umarız değerlendirilir.

Divan başkanı kongre gündemini okuyup oylamaya sunmadan, hemen adayların konuşmasına geçti, oysa genel kurulların değişmez maddesi gündem okuyup oylamaya sunmaktır.

Gelelim zurnanın zırt dediği, kongrenin iptalini gerektirecek maddelere.

Her kongrede faaliyet raporu okunur, genel kurulun ibrasına sunulur, bu işlem yapılmadı, faaliyet raporu okunup onaylanmayan mevcut başkan ibra edilmemiş başkan olarak seçime katıldı.

Kent Konseyi yönetmeliği gereğince her katılımcı kuruluşa tek tek davetiye çıkarılır, ya bir memur, ya da posta yolu ile bu davet gerçekleştirilir, bu işlemin de yapılmadığını görüyoruz.

Kongrenin başlayabilmesi için gerekli olan katılımcı kurum, dernek oda, sendikaların tümünün çoğunluk sayısının kongre merkezinde olması gerekirken, katılımcı kurum sayısının yaklaşık 800 olduğunu varsayarsak kongrede 400 delege olması gerekirdi sadece yüzde yirmibeşlik bir sayı ile kongre başlatıldı.

Başkanla birlikte 13 kişilik yürütme kurulu da kongrede seçilmiş oldu.

Elazığ Kent Konseyini meclis üyeliğim döneminde biz kurduk, kent konseyleri hakkında epeyi müktesebatım var, birkaç ilin kent konseyini ve faaliyetlerini inceledim, kent konseyleri yürütme kurullarının kentin gelişimi için faydalı olabilecek meslek gruplarından oluştuğunu gözlemledim.

Öncelikli olarak yürütme kurullarının Mimar, mühendis, şehir plancısı,  turizm işletmecisi, eğitim, kültür, sanat alanında kariyer edinmiş üyelerden oluştuğunu gördüm.

Seçilen üyelerin ne iş yaptığını bilmiyorum, inşallah bu meslek guruplarının güzide temsilcileridir.

Bizimkisi sadece temenni ama olmasa da olur, Maşallah başkanın gerek televizyon, gerekse kongre konuşmaları çok yetenekli olduğunu bize gösterdi.

Şehrin musluklarından akan ‘’Çamurlu suyunu’’ bu güne kadar Belediye halletmediği için kendisi bir çırpıda halledecekmiş.

Yurt dışındaki ‘’TÜRK DİASPORASI’’ Elazığ için seferber edilecekmiş. Başkan sayesinde bizim de bir ‘’DİASPORAMIZ’’ olduğunu öğrenmiş olduk

Hazır kıta bekleyen 500 sanayici ve iş insanı hemen Elazığ’a getirilip şehrin kalkınması için iş başı edecekmiş.

Ne diyelim, kongreler böyledir, başkan adayları mikrofonu eline alınca toprak ayakları altından kayar, bol keseden sallar bunu bir daha yaşadık bu kongrede.

Önemli gördüğüm eksikler ile yetinip kongreyi, yargıya taşıması muhtemel ilgilere fazla ipucu vermeyeyim, sonra adımız ispiyoncuya çıkar, muhakkak onların da gözlem ve tespitleri vardır.

Bu arada okuyucu bana göz kızartabilir, sanki bu Ülkede başka mesele yokmuş gibi atın itin nalladın bunun peşine düştün diyebilir, vallahi haklılar ama benim bir muzır tarafım var bir işin peşine düşünce kolay kolay pes etmiyorum.

Galiba bir dördüncü yazım daha olacak bu konuda, eğer kongre mahkemeye taşınır ise iptal edilmesi kuvvetle muhtemel.

Bakalım, bekleyip görelim, sabırlı insanlarız biz ne genel kurullar gördük, ne seçimler atlattık.