KAYITÇI
01 Eylül 2024, Pazar 09:55
Elindeki tek sermayesi kayıt sistemi idi, bir meslek lisesini zar zor bitirmiş, emekçi bir ailenin erkek çocuklarından biriydi, geçici işler buluyor, hayatta kalma mücadelesi veriyordu.
İhtiraslı biriydi, ihtirasları yaşamına yön veriyor, iyi-kötü ayrımı yapmasına fırsat vermiyordu, Onun için her şey mubah herkes bir avdı, güçlü insanlarla ilişki kuruyor, onlarla oturup kalkıyor, onların gölgesi Onun için bir sığınak oluyordu.
İlk Kayıt;
Güçlü bir şahsiyetin gölgesine sığınmış geçinip gidiyordu, sığınak ile birlikte yurt dışına gitti, eğlence yerlerinde gezip tozdu.
Hayatında hiç görmediği mekanlar, lüks ve şatafatlı hayat kıskançlık damarını kudurttu, arkadaşının her halini kayıt altına almaya başladı, döndüler.
Kıskançlık damarı kudurmaya devam etti, tuttuğu kayıtlar ile yol arkadaşı O güçlü adama şantaj yapmaya başladı.
Adam önce şaşırdı, kendini topladı, bu kim ki bana bunları yapıyor diyerek öfkelendi.
Karşı atağa geçti, kayıtçıyı PKK lı diye ihbar etti, kayıtçı panikledi yardım arayışına girdi, buldu da.
Hayatını karartacak bir ihbardan kurtulmuştu.
Kendisine yardım eden bu kurtarıcıyı hiç unutmadı, başı her sıkıştığında yardım istedi.
İlk kayıt işi hüsranla sonuçlanmış, adı kayıtçıya çıkmış, insanlar bu genç adamdan korkar hale gelmişti.
Kayıt işi sonraki hayatında meslek haline geldi.
Her şeyi kaydediyor, ileride lazım olur diyerek arşivliyordu.
Hatırı sayılır bir veri tabanı oluşturmuştu.
Kayıtçı en sonunda bir meslek edinmiş, edindiği bu meslek ile şöhret yakalamış, ağına düşürdüğü avlarından şantaj ve tehdit ile para sızdırmaya başlamıştı.
Kayıtçının arşivinde farklı meslek gurupları, siyasetçiler, devlet memurları olduğunu tahmin etmek çok zor değil, özellikle kayıtlı kadınların çokluğu kayıtçının zayıf ve dirençsiz şahısları tuzağına düşürdüğü ihtimalini artırır.
Yazıyı çok detaya boğup, kafalarda şüphe oluşturmak istemiyorum.
Kayıtçı, korkulan bir şahsiyet olmaktan çıkmış, itibar sahibi bir kişilik olmuştu artık.
Her gittiği yerde itibar görüyor, bir dediği iki edilmiyordu.
Belki yaşadığı ilk deneyimdeki, hüsran belki de daha havalı olur diye kendini kara kutu olarak tanıtmaya başladı, kara kutu çok şey anlatıyordu, en mahrem bilgilerin depolandığı gizemli yerdi kara kutu.
Kara kutu bu unvan ile çok kişinin canını yaktı, birçok yuvanın dağılmasına sebep oldu, hatırı sayılır bir servet edindi, itibar gördü.
Bu ve benzeri tiplerin toplumda çok yaygın olduğunu biliyorum, yine bu ve benzerlerinin hışmına uğramış, mağdur olmuş, acı çekmiş insanlardan dinlediği çok olay var.
‘’Avukat’’ başlıklı yazım da bu yazı gibi, gerçek olaylardan, dinlenmiş hikayelerden derlenmiş bir kurgu yazı idi, yazının çıkmasından hemen sonra gelen telefonlar, sorulan sorular beni çok yordu, aynı şeyi yaşamak istemiyorum, bana kimse soru sormasın.
Bu yazıda sadece bir olay anlattım, anlattığım O ‘’Turistik Seyahat’’ muhakkak birileri tarafından yapılmış, kayıt altına alınmıştır, sonrası yaşanan olay muhakkak yaşanmıştır, bu yazıdaki ‘’Kayıtçı’’ tiplemesi eğer birilerine oturuyorsa ben bir şey diyemem.
Ben yazıda bir karakter anlattım, bir gömlek biçtim, O karakter, biçilen O gömlek kime oturuyorsa Ona otursun.
Toplumu bozan, insanları hırpalayan, zarara sokan Virüsleri tanıtmaya kodlanmış karakterler ile devam edeceğim.
‘’Şantaj özel hayatın gizliliğini ihlal eden ciddi bir suçtur, özel hayatın gizliliğini ihlal edenin gün gelir özel hayatı ihlal edilir’’
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.