Hüzün Cihadı
14 Mart 2025, Cuma 14:58“Cihadın en yüksek mertebelerinden biri de hüzün Cihadıdır.
Kabullenme konusunda Cihadındır.
Zor anında şükür ve hamd Cihadın.
Kimse gönlünün daraldığını ve günlerinin nasıl geçtiğini bilmediğinde,
Allah’a teslim ol, hikmetini idrak edemesen de ve olayları anlamlandıramasan bile,
Allah’ın kaderine karşı tek sığınağın Allah olduğuna kanaat getirdiğinde,
Hevana ters olsa bile Allah’a teslim olup rıza gösterdiğinde,
Sabrın, şükrün ve kabullenişin hepsi Cihattır.
Hayattaki tüm imtihanlar sadece seni sınamak için var.
Hatta Allah’a ne kadar güvendiğini sınamak için…”
Bir serzeniş videosu bu; insanların içinde kendilerini buldukları, sözle müziğin dans ettiği harika bir kısa yapım.
“Hüzün Cihadı”, insan ruhunun derinliklerine inen, gönüllerimizde sır gibi tuttuğumuz hisleri gün yüzüne çıkaran müthiş bir eser. Neden bu kadar çok izlendiğini insana ait bir gerçeği dile getirmesine bağlıyoruz:
Hepimizin içine yüklendiği ve sırtında taşıdığı o derin hüzün…
Bu haykırışta hepimiz kendimizi buluyoruz. Sanki adını koyamadığımız eksiklikleri, belki de ifade etmekte zorlandığımız özlemleri veya susturamadığımız ıstırapları…
İzlerken bir cihadın izlerini görüyoruz:
Ruhun, özün ve gerçeğin savaşı bu. Fakat bu, yalnızca bir mücadele değil; aynı zamanda verilemeyen bir cihadın da itirafı. Bizler, gerçeğe ulaşma yolunda eksik kaldığımız, yarım kaldığımız noktaları fark ediyoruz. Kabul edemediğimiz şeyler işte bu noksanlıklar; fakat belki de bir yandan onları kabullenmeye çalışıyoruz.
Bu hüzün nereden geliyor? Neden insanlar bu kadar mutsuz, neden huzursuz ve de sabırsız? Birçok insan kendini, hedefini kaybetmiş durumda değil mi? Kimliklerimiz, ruhlarımız aslını özünü unutmuş durumda yaşıyor. Kendi gerçeklerimizden uzaklaşıp ayrılıp, başka başka şeylerin durumların hülyalarıyla rüyalarıyla tatmin olmaya çalışıyoruz. Nafile! Olamadıklarımız için hep bir yanımız eksik.
Tam da bu eksiklikler, yarım kalmış haller, suskunluklar dile gelince… İnsanların içi sızlıyor. Hakikatin acı yanları vardır; fakat o acılar tatlı mayhoş bir tatta saklıdır. İnsanlar acılarından ıstıraplarından öğrenirler; bu acılar ruhlarımızda derin derin izler bırakırlar. O izler arasında tatlı mayhoş bir yolculuk alır başını gider. Bir yandan acı ile yoğrulup, diğer yandan da hakikate ulaşma çabası ile…
Bu düşüncelerimizi önce kendi nefislerimize sonra da sizlerin nefislerine bırakalım. Hüzünlerimizi anlamaya, noksanlıklarımızı kabul etmeye ve bu yolda mücadelemizi samimi bir şekilde vermeye çalışalım. Acılarımız, zaman içerisinde bizi olgunlaştıran ve hakikate yaklaştıran en değerli yolculuklardır.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum