Gazze için, Elazığspor için bir araya gelebilen şehir; kentsel dönüşüm için neden gelemiyor?

Bu şehir yeri geldiğinde Filistin için tek yürek oldu, Gazze için bir araya gelebildi. Elazığspor için tribünlerde birleşti, acıda, sevinçte kenetlendi.

Peki, şimdi neden en çok ihtiyaç duyduğumuz noktada, kentsel dönüşümde aynı birlikteliği sağlayamıyoruz?

Bu şehir, birlikte hareket edebilme yeteneğini her zaman göstermiş bir şehir. O zaman gelin, kentsel dönüşüm için de aynı iradeyi ortaya koyalım. Elazığ’ın birçok mahallesi artık depreme karşı dayanıksız, yapı stoğu yorgun, riskler büyük. Her deprem olduğunda içimizde oluşan o tedirginliği ne zaman sona erdireceğiz?

Elazığ’ın bir gerçeği var: Deprem gerçeği. Her sarsıntıda yüreğimiz ağzımıza geliyor, hepimiz aynı soruyu soruyoruz; “Bu kez bize bir şey olacak mı?” Çünkü hepimiz biliyoruz ki şehrimizin bazı mahalleleri bu riski kaldıramayacak durumda. Nailbey, Kültür, Akpınar, İzzetpaşa, Aksaray, Kesrik, Salıbaba, Fevzi Çakmak… Bu mahallelerdeki yapı stoğu ne yazık ki yeterli değil. Bu sadece bir iddia değil, herkesin bildiği, gördüğü, yaşadığı bir gerçek. Bu mahallelerimizin büyük bölümü acil dönüşüm bekliyor. Bu bir yük değil, doğru adımlarla ele alındığında büyük bir fırsattır. Şehrin çehresi değişebilir, insanlarımız güvenli konutlara kavuşabilir. Bunun için yalnızca kaynak değil, kararlılık da gerekiyor.

Kentsel dönüşüm bireysel değil, kolektif bir mücadeledir. Alan bazlı çalışmalarla, tüm paydaşların katılımıyla, vatandaşın mağdur edilmediği bir anlayışla ilerlemek mümkün. Yeter ki samimi olalım, birlikte hareket edelim ve en önemlisi de geç kalmayalım.

Kentsel dönüşüm, yalnızca betonarme binaların yenilenmesi değil; güvenli yaşam alanlarının inşasıdır. Bu süreci bir fırsata çevirebiliriz. Alan bazlı, planlı, halkı mağdur etmeden yapılacak projelerle bu dönüşüm hem mümkün hem de acil bir ihtiyaç. Depremi beklemeden, can kayıpları yaşanmadan harekete geçmek zorundayız. Çünkü her geçen gün, atılmayan her adım, bir sonraki felaketin zeminini hazırlıyor.

Elimizi çabuk tutmamız gerekiyor. Yarın çok geç olabilir. Kiminin annesi, kiminin çocuğu, kiminin kardeşi o riskli binalarda yaşıyor. Bu mesele siyaset üstüdür, partiler ötesidir. Bu bir şehir meselesidir.

Gelin, Elazığ için birlikte mücadele edelim.

Yeter ki bir an önce harekete geçilsin.

Bu şehrin daha sağlam temellere, daha güvenli yarınlara ihtiyacı var. Haydi Elazığ, şimdi sıra sende.

Kentsel dönüşüm için el ele verelim.

Peki, söz konusu Elazığ’ın geleceği, çocuklarımızın güvenliği, evlerimizin sağlamlığı olduğunda neden aynı birlik ruhunu ortaya koymayalım?

Saygılarımla…