Bugün Yine Canım Elazığ Çekti

Elazığ.

Alışıldıktan sonra vazgeçilmeyen şehir.

Bir şehri sevmek, onunla yaşamak, sokağında yürümek, ısınmak zaman ister. Benim için Elazığ, yaşanılması en güzel şehirlerden biri. Belki burada doğup büyümemden kaynaklı bir bağlılık, belki de gerçekten huzurlu bir kent olmasından... Ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, Elazığ insanın zamanla alıştığı ve sonra kolay kolay bırakamadığı bir şehir.

Buraya ilk gelenler genellikle adını söylemekte zorlanır. "Elaaazığ" diyen mi ararsınız, "Elazıg" diyen mi... Ama zamanla adını doğru telaffuz etmek gibi, şehrin dokusuna da alışıyor insan. İlk başta sıradan, hatta biraz soğuk gelebilir. Hatta bazıları geride kalmış bir kent olduğunu düşünür. Ama bir kez alıştınız mı, kopmak zor olur.

Elazığ'ın en güzel yanlarından biri ulaşımın kolay olması. Şehir merkezi yürüyerek bile gezilebilir. Fırat Üniversitesi'nin merkeze yakın oluşu da büyük bir avantaj. Kampüs, yapılan çalışmalarla daha modern bir hale getirilmiş durumda ve öğrenciler için güzel bir ortam sunuyor.

Gazi Caddesi, şehrin can damarlardan biri. Ama buraya çıktığınızda dikkatli olun, zira omuz omuza bir mücadeleye girebilirsiniz. Karşıdan gelenler omuzlarını kullanmaktan çekinmez, siz de alışın.

Ramazan'da oruç tutmuyorsanız ve "aç kalır mıyım?" diye düşünüyorsanız, merak etmeyin. Şehirde "Köfteciler Sokağı" var. Camı gazete kâğıdıyla kaplı dükkânları görünce çekinmeden girin; içerideki kalabalığı görünce nedenini anlarsınız. Bu sokağa gitmişken "Maydanoz Döner"e de uğrayın. Bir yandan lezzetli dönerinizi yerken, kasadaki adamların 24 saat iddaa programı üzerine yaptıkları yorumlara kulak misafiri olabilirsiniz.

Eğer iddaa oynayacaksanız, PTT Meydanı'nın karşısındaki pasajın içinde bulunan bayiye gidin. Orada tam bir karikatür havasında insanlar var; para kaybederken bile neşenizi bulabilirsiniz.

Gece bilgisayarınız yok ama sabaha kadar internet kafede oyun oynamak istiyorsanız, adresiniz belli: Bahçelievler Minibüs Durağı'nın karşısındaki Maho'nun yeri.

Elazığ'da taksiler oldukça pahalı. Bu nedenle binmeden şoförle fiyatta anlaşmanızda fayda var. Yoksa mesafe kısa da olsa canınız sıkılabilir.

Biraz huzur arıyorsanız ve güzel bir çay keyfi yapmak istiyorsanız, Buzluk Mağaralarını tavsiye ederim. Keban Baraj Gölü manzarası eşliğinde bir demlik çayın tadı bir başka olur. Ancak turizm sezonu dışında giderseniz mağaraların kapısının kilitli olduğunu görebilirsiniz.

Ev tutacaksanız, merkezi bir apartman dairesinden Tuncelilerin yoğun yaşadığı kuzey mahallerine kadar geniş bir yelpaze var. "Aile apartmanı" gibi yerlerde misafir giriş çıkışı konusunda hassas olunabilir, bunu göz önünde bulundurmakta fayda var.

Son olarak, Keban’a gittiğinizde girişteki alabalık tesisine uğramadan dönmeyin. Lezzetli bir alabalık yemenin keyfi bir başka olur. Oraya giden minibüslerin yeni Cumhuriyet Meydanının arkasından geçtiğini de unutmayın.

Elazığ, belki ilk bakışta basit ve sıradan bir şehir gibi görünse de, bir kez bağlandınız mı bırakmak zor olur. Burada yaşamaya başlayan, sonunda ayrılmak istemez. Belki de bu şehri güzel yapan, insanına zamanla kendini sevdirmesidir.