Bu Millet ’in Beklentisi...

Sevgili okurlarım iyi bir Pazar söyleyişiyle sizlere merhaba demek istiyorum. Bizler uzun süre ayrı kalamıyoruz. Malûm sizler tarafsız doğru ve hakkaniyetli insanlara saygı duyuyorsunuz. Bende her birinizi sevgiyle kucaklayıp, saygıyla selam vererek doğruları sizlerle paylaşmak için sizler ile vakit geçirmekten hoşnut oluyorum...

Gelelim kimine günah kimine mübah meselesine...

Son bir kaç gündür ülkemizde olan durumlardan kimisi hoşnut kimisi öfkeli olsada işin perde arkasında herkesin mutlu olmadığı aşikardır. İmamoğlu için yapılan soruşturma tam anlamıyla devletin adalet ilkesini kaybetmediğini gösteriyor fakat devlet yaramaz çocuğuna kızdığı gibi akıllı çocuğunada kızmak zorundadır. Akıllı diye hata yapmama lüksü yok değil mi?

Ben İmamoğlu için yapılan operasyonun rakamlarıyla ilgilenmiyorum. Az veya çok hiç fark etmiyor. Benim gözümde azda çokta aynıdır. Önemli olan iyi niyet veya kötü niyettir. Muhalefet partisi lideri ve partililer durumdan bi habermiş gibi davransa da herşeyi bilmiyormuş gibi, kendi partilileri ve itirafçıları olan paydaşlarını gözler önüne atmamak için biz bilmezük oyunu oynamaya başlamışlar. Yahu kardeşim teraziden kaçan hırsızdır. Niye bu tavır.

Yasal hak protesto faliyetleri her ne kadar yasal hak olsada özgür bey bir kez daha militan gibi davranıp sağduyu dan uzak bir genel başkanlık örneğini herkesin gözünün içine sokmuş paralı trolleri ve parti içi yalakaları dışında bu tutum ben inanıyorum ki bir çok gönül veren milletide kendisinden soğutmuş hale getirmiştir. Çünkü sokağa çıkan sadece üniversiteliler ve halk değil siyonist ve emperyalist ajanlarıda fırsatı değerlendirmek istemişlerdir. Şüphesiz benim milletim polisine asit atacak kadar alçak ve şerefsiz bir millet değildir.

Reis Tayyip Erdoğandan bu süreçten sonra benim ve milletin beklentileri artık daha fazla değişmiştir. Milletini seven devletini bilen her vatan evladı şunu bilmek ve duymak istiyor deyim yerindeyse...

Yarın farklı kurum veya belediyelerde sizin siyasi ortaklık yapmış olduğunuz  belediyelerde dahil aynı durum söz konusu olunca gereken yapılacak mı? Yoksa devletin tozlu raflarında bir şey olmamış gibi devam mı edilecek. Aslında bu soruyu kendi adıma sormak istiyorum.

Herkese günah size mübah olacak mı?

Bu sorunun cevabı aslında ilerleyen günlerde meydana çıkacak. Şayet olumsuz durum söz konusu olduğu zaman hükümetin samimiyeti ve inandırıcılığı sorgulanacak ve bu aziz kederli millet vicdan sorgulaması yaptıktan sonra gerekeni yapacaktır.

Artık milletimiz bundan sonraki süreci daha sükunetle ve dikkatle takip etmeli kendilerini zor duruma düşürmeyecek şekilde itiraz etmeli ve kendini haklı bulduğu konularda hakkını aramaktan alıkoymamalıdır.

Ziraa haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.

Bana değmeyen yılan bin yaşasın demek günü ve zamanı gelince o yılanın sizi sokmayacağı anlamına gelmez. Çünkü fıtrat ve ilahi adalet başkası için düşündüğünü muhakkak senin içinde başkasına düşündürür.

Ülkem ve milletim için umarım her şey bahar tadında kardeşçe merhamet ile herkesin birbirine saygı ile yaklaştığı namertler ile beraber savaşıldığı dil, di, ırk ,etnik kökenlerin tartışılmadığı bir süreçle nevruzuda kutlarken sizleri Allah’a emanet ediyorum.

Kalın sağlıcakla...