sohbet odalarıdini sohbetleromegle tvtürk sohbetdini sohbetcinsel sohbetçanakkale psikologtıkanıklık açmagaleri yetki belgesi nasıl alınıryalama taşıbets10 girişdeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusudeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu
Elazığ
26 Aralık, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    34.06
  • EURO
    37.74
  • ALTIN
    2730.4
  • BIST
    9833.22
  • BTC
    57646.840$

    BU HANIMLAR GERÇEKTEN SULTAN

22 Ocak 2024, Pazartesi 14:26

                       Voleybol en sevdiğim iki spordan biri; çocukluğumdan beri tenis başta olmak üzere voleybol aşığı biri olarak hem okulumu devam ettirdim hem de sporla iç içe yaşayan biri oldum. Sporla ilgilenenler bilir, spor bir yaşam biçimidir, bir kültür ve aslında tam bir disiplin işidir. Zihninizi, bedeninizi, ruhunuzu dinginleştirir ve belli bir istikamete sokar yaşamınızı. Bu sebepledir ki çok yönlü olmanıza giden yolda spor ilk sıralardadır her zaman. Her biri diğer sporlarla da ilişkili olarak bütünsel bir beceri sunar size; iyi ok atmak isteyen birinin omuz sağlığı için yüzmeyi iyi bilmesi, görseli için ise resimle uğraşması gerektiği gibi.

Ülkemizde, sporun hayatın bir parçası olması gerektiği bilinci henüz yerleşmiş değil. Ülkemizin biraz daha batısına gittiğimizde sportif ve sanatsal uğraşıların çocuklar ve gençler arasında eskisine göre daha artış gösterdiğini söylemem yanlış olmaz. En azından bale, tiyatro, opera, golf, keman sevicileri eskiye oranla artık daha rastlanır düzeyde. Aileler de bu konuda eskiye göre daha bilinçli. Okul bitirmenin yanı sıra, yazın dünyasının, müzikallerin de konuşulduğu bir gurubun içinde yer almanın insana güzellikler kattığının bilincine varıyorlar yavaş yavaş. Sınavlara hazırlanmak için dershane önlerinde bölük bölük gördüğümüz öğrenciler gençler, artık hafta sonları sanatsal ya da sportif faaliyetlerin peşine de düşer oldular. Bu gidiş belli bir süre sonra bu alanlarda çok başarılı insanların çıkacağı sinyalini veriyor bize. Sanat, spor ve müziğe ne kadar erken yaşta başlanırsa başarı o kadar yüksek oluyor. Bu anlamda doğu illerinin de zamanla başarıyı yakalaması bizim elimizde.

Gelelim voleybola; okulların takımlarında yer alan kızlarımız, 90’lı yıllardan bu yana bu sporla samimi. Takımda parlayan kızlarımızın doğru yönlendirilmesi ile bugün ki sonuçları görüyoruz. Şimdi A milli takımda yer alan tüm oyuncular küçük yaşlarından beri bu sporun içinde ve onu hayat şekli yapmış başarıyı yakalamış kişiler. Hepsinin müthiş hikâyeleri var arkalarında. Son yıllarda milli bayan takımımız, Vakıfbank ya da Eczacıbaşı takımlarının bireysel olarak gösterdikleri başarılar gerçekten yadsınamaz derecede gururlandırıcı. Rüya takıma giren oyuncular ise başlı başına alkışı hak ettiler. Şimdi onların elde ettikleri başarıları gördükçe, her dalda bunu başarabileceğimiz düşüncesi iyiden iyiye sarıyor düşüncelerimizi.

Genellikle yabancı sporculara hayran olmuşuzdur değil mi? Avrupalı ya da siyahi oyuncuların eşsiz başarıları… Bolt’un erkekler 200 metrede dünya rekoru ve Pekin’de olimpiyat rekoru kıran koşuları hemen aklıma gelenler arasında. Neslihan Demir’e duyulan hayranlık da böyleydi bence, çünkü artık yabancıların büyük hayranlıkla izlediği oyuncu, voleybol sahalarında rekorlar kırıyordu. Özellikle attığı harikulade servisler ile karşı takımın bütününü darmadağın ediyor ve bu ulusal basında geniş yer tutuyordu. O yıllarda milli maçlarda Neslihan’ı izlemek voleybol sevenler için kalbine hâkim olamamak demekti. Neslihan’la birlikte voleybola duyulan ilgi de arttı. Fakat bu spor tam bir takım oyunu, çok iyi oyuncular size pas verirse harikalar yaratabilirsiniz. Yoksa bireysel başarıdan öteye varamıyor. Yakın zamanda oynanan milli maçları izlediyseniz bilirsiniz, her biri kendi rolünün devi, başyapıtı. Bunlar bir araya gelince ortaya çıkan tablo müthiş oyunları ve zaferleri beraberinde getirdi. Hatta öyle ki; Amerika, Rusya, İtalya, Sırbistan, Çin ve dahası, hiçbiri karşısında duramadı kızlarımızın. Avrupa şampiyonluğu ile taçlandı başarıları. Ne Egonu,  ne Gabi ne de Boskovic, hepsi çaresiz kaldı… Vargas liderliğinde gelen harika bir başarıydı. Final maçını kaç kere izledim hatırlamıyorum, hala izlerken keyif alıyor, Olimpiyatların bir an önce başlamasını diliyorum.

Şimdi bütün gözler;  Gizem, Cansu, Melissa, Hande, Zehra, Eda ve takım arkadaşlarında olacak. Keza A Milli Kadın Voleybol Takımı’nın 2024 Milletler Ligi’nde oynayacağı maçların programı belli oldu. Filenin Sultanları, 2024 Milletler Ligi Japonya maçıyla başlıyor. İlk hafta Antalya, ikinci hafta ABD, üçüncü hafta Çin karşılaşmalara ev sahipliği yapacak. Üç hafta sonunda puan cetvelinde ilk sekiz sırada yer alan takımlar finallerde oynama hakkı kazanacak.

Son yıllarda gösterdikleri başarı göz önüne alınırsa kaçırılmayacak maçlar gerçekten. Çocuklara, gençlere sporu sevdirmek için mutlaka birlikte izlemeli ve milli duyguların verdiği coşku ile spor aşkı aşılanmalı onlara. Ülkemizin pırıl pırıl çocukları sadece yönlendirme eksikliğinden ve bilinçsizlikten ötürü yeteneklerini gösterme fırsatı bulamıyorlar. Sporun, sanatın, müziğin ve çiçek bahçesine benzeyen öz kültürümüz ile doğusundan batısına her bir evladımızın işlenmeye hazır eşsiz bir cevher olduğu şüphe götürmez bir gerçek. Bizler aileler olarak, eğitimciler olarak; neslimizi kötü alışkanlıklardan korumak için de bu tür faaliyetleri mutlaka hayatımıza sokmalı ve bunu bir yaşam biçimi haline getirmeliyiz.

Bizler yaşam stillerimiz ve kendimize biçtiğimiz notlar ile karnelerimizi ne kadar başarılı tutarsak bizden sonra gelen nesiller de bu ölçüde başarılı olacaklardır. Gönüllerimizin temizliği, bedenlerimizin sağlıklı yaşamı ile birleşirse güzel nesiller ortaya çıkacaktır. Ülkemiz coğrafi açıdan rengârenk bir dağılıma sahip. Buna paralel olarak büyüyen yetişen çocuklarımızın ufkunu açmak bir yerlerden başlamak ile mümkün.

Kendini ifade edebilen, en çok satan kitaplardan haberi olan, sahne deyince aklına tiyatro gelen, tarih ve coğrafyaya ilgi duyan, sorulduğunda en az iki raketi tanıdığını anladığımız, gelecek ve sorunlar üzerine iki kelam edip, çözüm üretebilen bireyler yetiştirebilmek için önce kendimizden başlayarak ufkumuzu genişletmeli.

Haydi, kızlarımız, oğullarımız, kardeşlerimiz ile sultanlarımızı izlemeye… Müthiş oyuncularımızdan, çarpıcı atmosferden etkilenecek birçok çocuğumuz olacaktır.

Bu kızların hepsi gerçekten sultan diyebileceğimiz kadar yetenekli, pasöründen liberosuna, smaçöründen orta oyuncusuna ve tabi ki pasör çaprazına…

Tam sırası gelmişken, önümüzdeki günlerde gerçekleşecek heyecan verici bu müsabakaları kaçırmayın derim. Çünkü bu hanımlar gerçekten voleybolun sultanları. Çocuklarla gençlerle yorum yaparak izlemenizi tavsiye eder, keyifli seyirler dilerim.

               

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum