Penis Büyütme AmeliyatıPenis Enlargement Surgery TurkeyBurun Estetiği AnkaraLazer Epilasyon AnkaraLazer Epilasyon AnkaraKürtaj AnkaraKızlık Zarı Dikimi AnkaraLazer Epilasyon KonyaCilt Bakımı KonyaKıl Dönmesi Tedavisi AnkaraHemoroid Tedavisi AnkaraMeme Ultrasonu AnkaraRadyolog AnkaraSelülit Tedavisi KonyaGöz Kapağı Estetiği Ankaradeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren siteler
deneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu
Elazığ
25 Nisan, 2025, Cuma
  • DOLAR
    38.32
  • EURO
    43.77
  • ALTIN
    4105.0
  • BIST
    9.358
  • BTC
    92349.288$

Bayram Çocukların, Dertler Kimin?

23 Nisan 2025, Çarşamba 12:08

Yıl 2025. 23 Nisan yine geldi. Yine her okulda tören, her televizyonda nutuk, her sosyal medyada süslenmiş çocuk fotoğrafları. Herkes birden bire çocukları hatırladı, ne garip değil mi? Bir günlüğüne çocuklar sahnede; ertesi gün yine arka sırada unutulacaklar.

"Çocuklar geleceğimizdir" diyorlar. Güzel laf. Ama bu geleceğe neden bugün yatırım yapılmaz? Neden hâlâ 10 yaşında çocukları tarlada çalışırken, mendil satarken, sanayi sitesinde torna başında görüyoruz? "Bugün onların günü" diyenler, o çocukların hayatını 364 gün boyunca görmezden gelenler değil mi?

Meclis koltuklarına oturtulan çocuklar sembolik. Gerçek mecliste çocukların adı geçmiyor. Geçse de "çocuk gelin" haberlerinde geçiyor, "çocuk işçi" raporlarında geçiyor. Eğitime erişim, beslenme, barınma… Bunlar hâlâ birer lüks birçok çocuk için. Bayram ise sanki her şeyi örtüp parlak bir vitrin yaratıyor. "Bakın çocuklarımız ne kadar mutlu!" diyorlar, oysa vitrinin arkasında çocukların gerçeği ağlıyor.

Kimi çocuk sabahın köründe okula gitmeden önce çöpten kâğıt topluyor. Kimi, ailesine destek olmak için inşaatta hamallık yapıyor. Bazısı, internete erişimi olmadığı için uzaktan eğitime “uzaktan” bile kalıyor. Bunlar bu ülkenin çocukları. Bugün onlara bayram, ama yarın yine mücadele var.

Bir de mülteci çocuklar var. Bayramın hangi dilini anlayacaklarını bile bilmiyorlar. Ne törenlere çağrılıyorlar, ne süslü sözlere dahil ediliyorlar. Görünmezler. Çünkü bu bayram da bir temsilden ibaret: görünen çocuklar, konuşan çocuklar, gülen çocuklar... Gerçekler ise sahne arkasında saklı.

Şunu da unutmamak gerek: 23 Nisan sadece bir çocuk bayramı değil, egemenliğin millete verildiği gün. Egemenlik kime verildi, kimler kullanıyor hâlâ tartışılır. Ama çocuklara verilmediği kesin. Onlara düşen, ezberletilmiş şiirleri sahnede okumak. Kendi kelimeleriyle konuşmalarına ise çoğu zaman izin yok.

Bir gün boyunca süslenmiş sınıflar, kağıttan taçlar, balonlar... Sonra ne oluyor? Eğitim sistemi hâlâ sınavlarla boğuyor çocukları. Okullarda psikolojik danışman yok denecek kadar az. Zorbalık had safhada. Öğretmen yetersizliği almış başını gitmiş. Ama bayram kutluyoruz, değil mi?

Bayram kutlamak güzel elbette. Ama samimiyet isteyen bir şeydir bayram. Sadece kürsüde değil, sokakta, okulda, evde yaşanmalı. Çocuklara bir gün değil, her gün bayram yapılmalı. Yoksa bu işler sadece fotoğraflık kalır. Sahte gülümsemelerle dolu albümlerde, hiç yaşanmamış bir mutluluğun anısı olur 23 Nisan.

Gerçek bayram; bir çocuğun yatağa tok girmesiyle olur. Güvende hissetmesiyle olur. Oynayabilmesiyle olur, korkmadan, endişe duymadan, çalışmak zorunda kalmadan. Eğer bunu sağlayamıyorsak, ne kadar süslersek süsleyelim, o sahne hep eksik kalır.

Ve belki de en çok şunu sormalıyız bugün: Bayram çocukların da, bu yük kimin?

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum