Türkiye’nin nüfusu, doğurganlık oranlarının hızla düşmesiyle 2100 yılına kadar ciddi bir azalma yaşayabilir.
McKinsey Global Institute tarafından yayımlanan bir rapora göre, bu demografik değişim, Türkiye'nin nüfusunun %25 oranında azalarak 65 milyona gerilemesine yol açacak. Dünya genelinde doğurganlık oranlarının düşüşü, Türkiye’nin de etkileneceği ülkeler arasında yer almasına neden oluyor.
Nüfus Azalması Türkiye'yi Zorlu Bir Sürece Sürükleyecek
Rapora göre, Türkiye'nin nüfusu önümüzdeki 75 yıl içinde yaklaşık %25 oranında azalacak. Bu süreç, gelişmekte olan ülkeler arasında Türkiye'yi en fazla nüfus kaybı yaşayan ülke konumuna getirecek. Öngörülere göre, 2100 yılına kadar Türkiye’nin nüfusu 65 milyona düşerken, Brezilya’da %23, Hindistan ve Endonezya’da ise %5 seviyelerinde bir azalma yaşanması bekleniyor.
TÜİK Daha Kötümser Senaryoya İşaret Ediyor
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ise daha da kötü bir senaryo öngörüyor. TÜİK'in projeksiyonlarına göre, Türkiye’nin nüfusu 2100 yılına kadar 55 milyona kadar gerileyebilir. Bu düşüş, genç nüfus oranındaki azalma ve iş gücü piyasasında büyük sorunlar yaşanmasına yol açabilir.
Hükümet, Nüfus Artışını Desteklemek İçin Teşvik Paketleri Sunuyor
Türkiye, demografik krizle mücadele etmek için bir dizi teşvik uygulaması başlatmış durumda. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 6 Ocak'taki kabine toplantısının ardından 2025 yılını “Aile Yılı” ilan etti. Hükümet, yeni evlenen çiftlere 150.000 TL faizsiz kredi verme kararı aldı. Ayrıca, doğum yardımlarında da artış yapıldı. İlk çocuk için tek seferlik 5.000 TL, ikinci çocuk için 1.500 TL, üçüncü ve sonraki çocuklar için ise 5.000 TL destek sağlanacağı duyuruldu. Bu teşviklerle, nüfus artışını teşvik ederek Türkiye’nin demografik dengesinin korunması hedefleniyor.
Türkiye'nin geleceği açısından kritik bir dönemde, hükümetin bu adımları, demografik yapıyı iyileştirmeyi amaçlıyor.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.