Elazığ
24 Şubat, 2025, Pazartesi
  • DOLAR
    34.06
  • EURO
    37.74
  • ALTIN
    2730.4
  • BIST
    9833.22
  • BTC
    57646.840$

Prof. Dr. Kızıl’dan Aşı Çağrısı


Prof. Dr. Kızıl’dan Aşı Çağrısı
Prof. Dr. Kızıl’dan Aşı Çağrısı

Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Klinik Bilimler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ömer Kızıl, son zamanlarda bölgemizde sıklıkla görülmeye başlanan Şap Hastalığı hakkında Bakış Haber’e özel açıklamalarda bulundu.

 

Bakış Haber’e konuşan Prof. Dr. Kızıl, hayvan sahiplerine Şap hastalığıyla ilgili aşı çağrısında bulundu.
Haber: Seher Kan

 

ŞAP HASTALIĞI NEDİR?
 

Şap hastalığı, özellikle koyun, keçi ve sığır gibi geviş getiren hayvanları etkileyen, virüs kaynaklı önemli bir hastalıktır. Ülkemizde hayvancılıkla uğraşanlar için büyük ekonomik kayıplara neden olan bu hastalıkla mücadelede en etkili yöntemlerden biri düzenli aşılama programlarıdır.

 

HASTALIK NASIL YAYILIR?
 

Prof. Dr. Kızıl, Şap hastalığının 7 farklı serotipi olduğunu ve her bir serotipin benzer semptomlara yol açabileceğini belirtti. “Hastalıkta 7 tane serotipi vardır. Dolayısıyla her serotip benzer bir hastalığa sebep olabiliyor. Ülkemizde şu an varlığı bilinen, geçen yıla kadar 3 tane serotipi vardı: A, O ve Asya1 olarak ve aşılar da sadece bu 3 tipe karşı hazırlanmış aşılardı. 2023 yılından itibaren Irak’tan gelen bir tip daha oldu, SAT 2 tipi. Bu tipten sonra hastalıktan korunma mücadelesinde artık dörtlü karma şeklinde aşılar yapılmaktadır. Şap virüsü doğada bulunuyor, dolayısıyla yayılmasını sağlayan birçok faktör var. Hastalığın bulaşması veya çok hızlı yayılması da aslında bundan kaynaklanıyor. Bu durumda hastalığın yayılmasını engellemek ve hastalığın kontrolünde aşılar çok önemli bir yer tutar. Eskiden yılda 2 defa aşı yapılırdı, sonbahar ve ilkbaharda olmak üzere; ancak son salgınlardan sonra ve yeni tiplerle birlikte şu an yılda 3 defa hayvanlara aşı yapılmaktadır. Bakanlık, tarım il veya ilçe müdürlüklerindeki personeller mevcut tüm sığırları aşılamak zorundadır ve hayvan sahiplerinin de aşıyı yaptırmamak gibi bir hakları yoktur. Böyle bir girişimin cezası mevcuttur.” ifadelerini kullandı.

 

HASTALIĞIN EN ÇOK GÖRÜLDÜĞÜ BÖLGE
 

Kızıl, hastalığın bazen Batı’da da görüldüğünü ancak bu bölgede daha sık rastlanmasının temel sebebinin bölgede kontrolsüz hayvan giriş çıkışlarının olabileceğini ve bu durumun hastalığın sık görülmesine yol açabileceğini kaydetti. “Hastalığın burada fazla görülmesi, özellikle de 2023’ten sonra yaşanan depremlerden dolayı bazı bölgelerde kontrollerin azalmış olması etkili olabilir. Aşılamalar, tabii yetkili kişiler tarafından yapılmalı. Bazen hayvan sahibi, dağda ya da ulaşılması güç yerlerde hayvanı varsa, aşılatmamış olabilir. Hastalığın bu bölgede daha sık görülmesinin etkenlerinden biri de bu olabilir.” dedi.
 

HAYVAN SAHİPLERİNE AŞI UYARISI!
 

Besi hayvancılığıyla uğraşan hayvan sahiplerinin hayvanlarına düzenli olarak aşı yapmaları gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Ömer Kızıl, “Eğer ben bir hayvan yetiştiriyorsam, sığır, koyun, keçi fark etmez, sonuçta bunu ya besi amaçlı yetiştiriyorum ya da başka amaçla yetiştiriyorum. Besi amaçlı yetiştirilen hayvanların kesilebilmesi için veya iller arası naklinin yapılabilmesi için hayvanların aşı karnesinin olması gerekir. Bu yüzden mutlaka bu hastalığa karşı hayvan sahipleri hayvanlarını aşılatmalıdır. Hastalıktan korunmak için bir defa aşı da yeterli değildir. 2-3 defa da yeterli değildir. Hayvan sahipleri hayvanlarını kurallara uygun aşılama programlarına göre aşılatmalıdırlar.” uyarısında bulundu.

 

HASTALIK 6 AYDAN KÜÇÜK HAYVANLAR İÇİN ÖLÜMCÜL OLABİLİR
 

Prof. Dr. Kızıl, Şap hastalığının yetişkin hayvanlar için çok öldürücü olmasa da, 6 aydan küçük buzağılarda kalp hasarına yol açarak ölüme neden olabileceğini ifade etti. “Mesela aşısız bir anneden doğmuş bir buzağının, 2 hafta içerisinde ilk aşısının yapılması gerekir. Bir ay sonra ikinci aşısı yapılmalı ve ondan sonra her 4 ayda bir düzenli olarak aşılanması gerekir. Etkili bir koruyucunun oluşması için bir hayvanın en az düzenli bir şekilde 5-6 defa aşılanması gerekir. Yani bir defa aşılamak çok etkili değil. Bazen de şöyle bir durum var: Gerçekten hayvan sahibi düzenli bir şekilde aşılama yapmış olabilir ama bireysel olarak hayvanda bağışıklık oluşmamış olabilir. Bu da bazı stres faktörleri ve diğer hastalıklarla ilgili birçok etkene bağlı olabilir. Özellikle besi hayvancılığı yapan üreticiler, hayvanlarını nakledemeyecekleri ve kestiremeyecekleri için aşılama kurallarına uymak zorundadırlar.” vurgusunu yaptı.

 

HASTALIK İNSAN SAĞLIĞI İÇİN RİSK TEŞKİL EDİYOR MU?
 

Hastalığın lezyon denen yolla insana da bulaşabileceğini ve bu lezyonların özellikle hasta hayvanın ağız kısmında, tırnak arasında ve memesinde bulunduğunu açıklayan Prof. Dr. Ömer Kızıl, “Hayvanın ağız, tırnak ve memesinde çok fazla virüs vardır. Çıplak elle bu bölgelere dokunursanız ve hastalığın etkisiyle bu bölgede oluşmuş içi sıvı dolu kesecikleri patlatırsanız, hastalığın bulaşma riskini arttırmış olursunuz. Özellikle de elinizde bir kesik ya da yara varsa, o zaman hastalık insana da geçebilir. Bu da hastalığın bulaştığı yerde küçük aftların, yani içi sıvı dolu keseciklerin oluşmasına neden olabilir.” şeklinde açıkladı.
Kızıl, Şap hastalığının ihbarı mecburi olan bir hastalık olduğunu belirtti: “Şap ihbarı mecburi olan bir hastalıktır. Herhangi bir odakta çıktığı anda hayvan sahibinin ve oradaki veteriner hekimin, bölgedeki il veya ilçe müdürlüklerine bildirimde bulunması gerekir. Zaten ondan sonraki işler yetkililer tarafından yapılır ve karantina önlemleri alınır. Çevredeki hastalıktan şüpheli tüm hayvanlar ilaçlanıp aşılanır. Hastalığın tedavisi yoktur, ancak o yaralardan başka hastalık etkenlerinin bulaşmaması için koruyucu önlemler alınır. Çok öldürücü bir hastalık değildir. Yani erişkin bir sığırda hastalık oluştuğunda, 10-15 gün içerisinde başlayıp biten bir süreç vardır. Mukoza dokularının tekrar yenilenme süreci bu şekilde işler. Ama bu 10-15 günlük sürede sebep olduğu ekonomik kayıplar çok fazladır. Yetişkin hayvanlarda pek fazla ölümcül olmasa da 6 aydan küçük buzağılarda kalpte hasar yapıp onları öldürebilen bir hastalıktır.” şeklinde ifade etti.

 

ŞAP HASTALIĞININ YAYILMASINI ENGELLEYEN TEDBİRLER
 

Prof. Dr. Kızıl, hastalığın yayılmasını engellemek için alınabilecek bazı önlemleri ise şu şekilde sıraladı:
 

1.    Aşı programlarına dikkat edilmelidir.
2.    Ahırlara giriş çıkışlar kontrol altında tutulmalı ve hijyen kurallarına uyulmalıdır.
3.    Antiseptik ürünler kullanılarak, virüsün yayılmasının önüne geçilebilir.
4.    Hastalığa yakalanan hayvanlar pazara satılmamalı ve elden çıkarılmamalıdır.

 

Kızıl, “Şap hastalığının kontrol altına alınabilmesi için tüm hayvancılık sektörü ve hayvan sahiplerinin, yetkililer tarafından belirlenen tedbirleri uygulaması büyük önem taşımaktadır.” vurgusunu yaptı.

 

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 1
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Facebook Yorum

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!