10 Mart 2025, Ankara – Son dönemde kamuda mobbingin son bulduğu ifade edilse de, sendikalar içinde yaşanan psikolojik taciz (mobbing) iddiaları dikkat çekiyor. Eğitim-Bir-Sen’deki bazı uygulamalara yönelik eleştiriler, sendikadaki mevcut yönetimin uygulamalarını sorguluyor.
SENDİKA YÖNETİCİLERİ, CUMHURBAŞKANININ KAZANIMLARINI SAHİPLENİYOR
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın, Cumhurbaşkanının imzasıyla yayımlanan mobbingle mücadele genelgesini, kendi kazanımıymış gibi sahiplenmesi, sendika içindeki uygulamalarıyla çeliştiği iddialarını güçlendiriyor. Sendikacılığın kurucu değerlerinden uzaklaşıldığı ve sendikanın artık kişisel menfaatlere dayalı bir yapıya dönüştüğü öne sürülüyor.
KURUCU DEĞERLERDEN UZAKLAŞAN SENDİKACILIK
Sendikanın kurucu Genel Başkanı Merhum M. Akif İnan ve Onursal Başkanı Ahmet Gündoğdu’nun öncülüğünde kamu çalışanlarının hakları için önemli kazanımlar elde edilse de, mevcut yönetim, bu mirası devam ettirememekle suçlanıyor. Ali Yalçın’ın ikinci döneminde ise, sendikanın “rant ve zenginleşme” aparatına dönüştüğü ifade ediliyor.
ÜYELERE MOBBİNG UYGULANDI İDDİALARI
Sendika üyelerinin seçim sürecinde yaşadıkları baskılar, mobbing uygulamalarını gündeme getirdi. 2022 sendika seçimlerinde delege adayı olmak isteyen üyeler, şube yöneticilerinin baskılarıyla karşılaştı. Bunun yanı sıra, bazı üyeler, sendika yönetiminin onayı olmadan Şükrü Kolukısa’ya destek verdikleri için, kendilerini tehdit edilmiş hissedip gizlice hareket etmek zorunda kaldı.
ÜYELER TEPKİLERİNİ GÖSTERDİ, ANCAK GÖRMEZDEN GELİNDİ
Besni’deki 400’den fazla üye, sendikadaki mobbing uygulamalarına tepki göstererek istifa etti. Bunun yanı sıra, 33 bin 371 üye, seçim sürecindeki baskılara karşı çıkmak için istifa etti, ancak genel merkez bu durumu dikkate almadı. Sendikanın kurucu değerlerinden uzaklaşıp, koltuklarını korumaya çalışan mevcut yönetim, örgütsel dinamizmini kaybetti.
YARGI MOBBİNG UYGULAMALARINI İPTAL ETTİ
Sendikadaki bazı eleştirmenler, yapıcı şekilde önerilerde bulunan kurucu üyelerini sendikadan çıkarma kararına karşı yargıya başvurdu. Yargı, bu kararı haksız ve hukuksuz bularak iptal etti. Ancak, sendika yönetimi bu üyeye gönderdiği bilgilendirme mesajlarını hâlâ kesmeye devam ediyor.
SOSYAL MEDYADA ELEŞTİRİLER BASKI ALTINDA
Sendika içindeki baskılar, sosyal medyada sendikal konularda eleştirel yazılar yazan üyeleri de hedef alıyor. Üyeler, yazılarını beğenen veya paylaşan kişilerden izahat vermelerini istedikleri için, sendikadaki mobbingin daha da arttığı iddia ediliyor.
SENDİKA YÖNETİMİNİN GÜCÜNÜ KÖTÜYE KULLANMASI
Sendika yöneticilerinin, farklı düşünen üyeleri mobbingle sindirdiği ve sendikanın gücünü, kendileriyle aynı fikirde olmayanlara karşı kullandığına dair ciddi iddialar bulunuyor. Özellikle bir sendika yöneticisinin, “Bizim parmağımızın ucuna bakmayanı değirmen taşı gibi öğütürüm” sözleri, bu baskıların ne kadar sertleştiğini gösteriyor.
YENİ BİR YÖNETİM VE ORTAK AKLIN ÖNEMİ
Sendikada yaşanan bu olumsuz durumlar, yeni bir yönetim anlayışının gerekliliğini ortaya koyuyor. Kurucu iradeye dayalı bir sendikal anlayıştan uzaklaşıldığı, ortak aklın esas alındığı ve hiçbir üyenin ötekileştirilmediği bir anlayışın hâkim olduğu yeni bir sendikal yönetimin, tabandan gelen bir hareketle oluşturulacağı belirtiliyor.
Kamuda mobbingin sonlandırıldığı bir dönemde, sendikadaki uygulamalar bu noktada büyük bir çelişki yaratıyor ve sendikaların yeniden gözden geçirilmesi gerektiği iddialarını güçlendiriyor.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.