Israrlı Takip Suçu ve Hukuki Boyutu

Israrlı takip, Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) yer alan bir suç tipidir ve özellikle son yıllarda daha fazla gündeme gelmeye başlamıştır. Hedef alınan kişi üzerinde ciddi bir huzursuzluk yaratmak, güvenlik endişelerine yol açmak amacıyla yapılan ısrarlı takip, cezai yaptırımları olan bir suçtur. Avukat Duygu Uysal, bu suçun hukuki boyutları ve mağdurların hakları hakkında Bakış Haber’e konuştu.

Haber: Pınar Gürler Yurt 

ISRARLI TAKİP SUÇU VE HUKUKİ DÜZENLEMELER

Israrlı takip suçunun, TCK 123/A kapsamında düzenlendiğini belirten Uysal, "Bu suç, fiziken takip etme, iletişim araçlarını kullanarak temas kurma veya üçüncü şahıslar vasıtasıyla iletişim kurmaya çalışmak gibi çeşitli eylemleri kapsar" şeklinde konuştu.

Bu suçun tüm bireyler tarafından işlenebileceğini belirten Avukat Uysal, "Israrlı takip, failin ve mağdurun cinsiyetine bakılmaksızın herkesin işleyebileceği bir suçtur. Kadına yönelik şiddetle ilişkili olabileceği gibi, herhangi bir birey de bu suçtan mağdur olabilir" dedi.

Uysal, suçun kadınlar açısından önemine de değinerek, "Israrlı takip suçu, kadına yönelik şiddete karşı mücadelede büyük bir koruma sağlar. Bu suç, şiddet içeren fiillerin önlenmesine yardımcı olabilir ve kadına yönelik şiddet henüz fiziksel olarak gerçekleşmeden cezai yaptırım uygulanabilir" ifadelerini kullandı.

SUÇUN UNSURLARI VE CEZA UYGULAMALARI

Israrlı takip suçunun işlenmesi için belirli bir eylemin bir kereye mahsus yapılmasının yeterli olmayacağını ifade eden Uysal, "Bu suçun oluşabilmesi için eylemlerin tekrarlanması ve bir sürekliliğe sahip olması gerekir. Aynı hareketin birden fazla kez yapılması, failin ısrarcı tutumunu göstermektedir. TCK 123/A'ya göre, ısrarlı takip suçunun temel halinin cezası, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıdır. Ancak, suçun nitelikli halleri de mevcuttur; failin mağdura karşı belirli bir bağının olması ya da uzaklaştırma kararı alındığı hâlde suçu işlemesi durumunda ceza 1 yıldan 3 yıla kadar çıkabiliyor" dedi.

ŞİKAYET VE ZAMANAŞIMI SÜRESİ

Israrlı takip suçu, şikâyete bağlı bir suçtur. Mağdur, failin ve fiilin öğrenilmesinin ardından 6 ay içinde şikâyet hakkını kullanmalıdır. Şikâyetçi, şikâyet hakkını kullanmazsa soruşturma yapılması mümkün olmaz. Uysal, "Israrlı takip suçunun dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Bu süre zarfında kişi hakkında soruşturma başlatılmamışsa, yargılama yapılması mümkün olmaz" şeklinde belirtti.

UZAKLAŞTIRMA KARARININ ROLÜ

Uzaklaştırma kararı, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Kanunu kapsamında verilen önemli bir koruma tedbiridir. Uysal, "Israrlı takibe uğrayan kişiler, uzaklaştırma kararı almak için başvuruda bulunabilir. Başvuruyu aile mahkemelerine yaparak, şiddet gören bireyler kendilerini koruma altına alabilirler" diye ekledi.

SONUÇ OLARAK: MAĞDURLARIN KORUNMASI ÖNEMLİ

Israrlı takip suçu, bir kişinin güvenliğini tehdit eden, psikolojik ve duygusal zarar veren bir suçtur. Avukat Duygu Uysal, mağdurların haklarını savunmak ve hukuki süreci doğru şekilde yönetmek adına, erken dönemde hukuki yardım almanın önemini vurguladı. Uysal, "Mağdurlar, haklarını öğrenmeli ve gerekli hukuki işlemleri zamanında başlatmalıdır" dedi.