Son haftalarda, özellikle soğuk hava koşullarının etkisiyle gribe bağlı şikayetlerde belirgin bir yükseliş gözlemleniyor. Virüsün hızla yayıldığı bu dönemde, Dahiliye Doktoru Yavuz Dik, bağışıklık sistemini güçlendirmek ve hijyen önlemlerine dikkat etmek gerektiğini vurguluyor.
HABER: Pınar Gürler Yurt
Bakış Haber olarak, Dahiliye doktoru Yavuz Dik ile yaptığımız röportajda, grip belirtilerinin hafife alınmaması gerektiği ve aşılamanın önemine dikkat çekti.
“BAĞIŞIKLIĞI ZAYIF KİŞİLER GRİBİ ATLATAMIYORLAR”
Grip salgının kişiden kişiye değişiklik gösterdiğini dile getiren Dr. Yavuz Dik, “Bazıları hafif geçiriyor bazıları ağır geçiriyor bu önemli. Yani normal insanlar gribi atlatıyorlar ama daha bağışıklığı zayıf kişiler bunu atlatamıyorlar. Mecburen hastaneye başvurmak zorunda kalıyorlar. Bu risk altındakiler özellikle önemli. Kimler bunlar; bağışıklığı zayıf olan kişiler, vücut direnci düşük olan insanlar, kronik rahatsızlığı olan insanlar, bunlar nelerdir? Kalp hastalığı, diyabeti olanlar, koah ve astım gibi solunum yolu rahatsızlıgı olan hastalar, kanser hastaları, böbrek yetmezliği olan hastalar, 65 yaş üzerinde ki insanlar gribi rahat atlatamıyorlar. Normal insanlarda daha rahat geçerken bu hastalıklara sahip olan kişiler daha zor atlatıyor” dedi.
“KURU ÖKSÜRÜK KOLAY KOLAY GEÇMİYOR”
Gripte öksürük zaten beklenilen bir bulgu olduğunu söyleyen Dr. Dik, “Herkeste öksürük olmuyor. Grip yayılırsa özellikle bizim korktuğumuz akciğere yayılması. Akciğere yayılırsa, akciğer tutumuna bağlı olarak, halk arasında kuru, inatçı, yapışkan bir öksürük haline gelir. Bu öksürük geçmiyor kolay kolay. Bu öksürük grip geçse de uzun süre kalabiliyor, 1-2 haftaya kadar” ifadelerini kullandı.
GRİBİN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Gribin belirtilerinin çok farklı olduğunu söyleyen Dr. Dik, “Özellikle baş ağrısı, boğaz ağrısı, kas eklem ağrıları, ateş, öksürük, burun akıntısı gibi. Burada önemli olan griple nezleyi karıştırmamamız lazım. Bazen grip ve nezle karışabiliyor. Hastalar bize griple geliyor ama nezle olduğunu görüyoruz çoğunlukla. Grip akciğere yayılır ama nezle yayılmaz. Gripte daha çok ateş ön plandadır. Kas eklem ağrıları oluyor. Ama nezle de ateş çok beklemeyiz. Daha çok hapşırma, burun akıntısı şeklinde olur. Kas eklem ağrıları daha azdır. Grip daha ani ve gürültülüdür. Nezle hafiftir. Daha rahat geçirirler hastalar. Nezle olan insanlar kolay kolay yatağa bağımlı hale gelmezler, hastane gereksiniminde bulunmazlar. Ama gripte özellikle kronik hastalığı olan hastalar hastaneye başvurma gereksinim duyarlar” diye konuştu.
“GRİP AŞISI ÇOK ÖNEMLİ”
Grip aşısının çok önemli olduğunu vurgulayan Dr. Dik, “Bahsettiğim kronik rahatsızlığı olanlar yılda 1 kez Ekim, Kasım aylarında mutlaka grip aşısı yaptırmalı. Aşı koruyucu basamakta. Hijyen önemli. El yıkama, grip olan kişilerin maske takmalarını öneriyoruz, eğer gripliyse ortak kullanım alanlarında mutlaka dikkat edilmesi gerekiyor. Çünkü grip damlacık yoluyla bulaşıyor. Yani enfekte kişinin aksırması, öksürmesiyle dışarı çıkan virüsler başka bir kişiyi enfekte edebiliyor. Nadiren de olsa temasla bulaşıyor. Enfekte kişinin bir kişiyi öpmesi veya eline değmesi, elinden buruna, burundan gözüne değdirmesi anında bulaşabiliyor. Virüsler cansız ortamda da yaşayabiliyorlar. Grip olan bir kişinin en çok dikkat etmesi gereken nokta bu gribi başkasına bulaştırmamasıdır” dedi.
GRİP OLAN BİR KİŞİ NE YAPMALI?
Gribin temel tedavisi yatak istirahati ve sıvı tedavisidir diyen Dr. Dik sözlerini, “Grip aktif dönemindeyse, aktif dönem dediğimiz hastalığın ilk 48 saati, bu dönemde yapacağı şey bol sıvı tüketmesi lazım. Dinlenmesi lazım, eğer şikayetleri fazla ise ateşi varsa, kas eklem ağrıları fazlaysa, bu durumda biz hastayı rahatlatmak için ağrı kesiciler, Antiinflamatuar ilaçlar verebiliyoruz. Ama gribin temel tedavisi ne diye sorarsanız, dinlenme ve sıvı tedavisi. Dinlenme olmazsa olmaz. Hastanın dinlenmesi lazım vücut direncini arttırmak için. İkincisi de sıvı tedavisi. Sıvı tedavisi nasıl olmalı? Hasta mutlaka sıvı ihtiyacı fazla olacağı için daha fazla sıvı tüketmeli. Bitki çayları içilebilir. Nane limon gibi. Taze portakal, mandalina, kivi, ananas yiyerek de sıvı ihtiyacını karışlayabilir” şeklinde sonlandırdı.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.