Elazığ Çiftçiler ve Hayvan Yetiştiricileri Derneği Başkanı Ergün Aslan, geçtiğimiz günlerde yaşanan don felaketi sonrası yaşanan tarımsal kayıplarla ilgili Bakış Haber’e açıklamalarda bulundu.
Haber: İrem Yılmaz
Başkan Aslan, açıklamasında, dernek olarak tarım, hayvancılık, su ürünleri ve orman alanlarında faaliyet gösteren üreticileri desteklemeye yönelik çalışmalar yürüttüklerini belirtti.
Geçtiğimiz bir ay içerisinde meyve ağaçlarının çiçeklenme döneminde yaşanan soğuk hava koşullarının rekoltede ciddi düşüşlere neden olduğunu söyleyen Aslan, “İlk dönemde zaten rekolte kaybı yaşanmıştı. Ancak son yağan kar ve beraberinde gelen sert don olayları, meyve oluşum sürecine girmiş ağaçlarda ürünün neredeyse tamamının kaybedilmesine yol açtı,” dedi.
"TARIMSAL ÜRETİM DOĞA VE EKONOMİYLE MÜCADELE ETMEK ZORUNDA"
Aslan, tarımsal üretimin hem ekonomik sistemle hem de doğa koşullarıyla mücadele etmek zorunda olduğunu belirterek, bu tür felaketlerin 10-15 yılda bir tekrarlandığını ve iklim değişikliğinin etkilerinin giderek arttığını vurguladı.
Bu süreçte iki temel başlığa dikkat çeken Aslan, ilk olarak “pansuman tedbirler” adı altında kamu desteğinin artırılması gerektiğini ifade etti. “Ziraat Bankası aracılığıyla nakit destek sağlanmalı, borç ertelemeleri yapılmalı. Bu süreçte üretici yalnız bırakılmamalı,” dedi.
İkinci boyutta da çiftçi ve üretici gelecek dönemlerde bu konulara hazırlıklı bir şekilde altyapıyı kavuşturmasıyla ilgili çalışmalar yapılması gerektiğini vurgulayan Aslan, “İkinci boyut çok daha önemlidir. İkinci boyutun şu çerçevede oluşturulması lazım. Birincisi, çiftçinizi üreticinizi güçlendireceksiniz. Tarsim yapabilecek, sigortasını yapabilecek potansiyele kavuşturmanız lazım ve tarsimi de işlevsel hale getirip köylünün üreticinin güvenebileceği bir noktaya getirmeniz lazım. Hem üreticiniz bu tarsimi yapabilecek potansiyele güce ekonomik yapıya sahip olacak. Hem de tarsimin bu boyutlarıyla değerlendirilip insanların tarsimi yapabilecek o güveni insanlara vermemiz lazım. Buda orta ve uzun vadede bu süreçlerin önünde alınması gereken bir önlem, eylem, yol haritası olarak karşımızda duruyor. ifadelerini kullandı.
“PANCAR ÜRETİMİ DE BU SÜREÇTEN ETKİLENDİ”
Yaşanan don olayının sıradan bir doğa olayı değil, tarım için adeta bir felaket olduğunu belirten Aslan, “Bu yıl yaşanan don, küçük tedbirlerle önlenebilecek bir durum değildi. Özellikle bahçecilik ve meyvecilik açısından afet seviyesinde bir süreç yaşandı. Geçmişte 30 Mart’ta yaşadığımız bir olayda yalnızca meyveler değil, ağaçların kendisi de zarar görmüştü,” dedi.
Nisan ayının ortasında yaşanan bu felaketin, sadece çok yıllık değil, tek yıllık bitkilere de zarar verdiğini belirten Aslan, Elazığ’da önemli bir tarım ürünü olan pancar üretiminin de bu süreçten etkilendiğini aktardı.
"ALTERNATİF TÜRLER DE ÇARE OLMADI"
Meyveciliğin Elazığ’daki birçok ilçede önemli bir geçim kaynağı olduğunu hatırlatan Aslan, üreticilere önerilen geç çiçek açan alternatif türlerin bile bu sene yeterli koruma sağlayamadığını söyledi. “Felaket o kadar ileri bir tarihte geldi ki, alternatif türler bile bu süreci engelleyemedi,” dedi.
“TARIMSAL ÜRETİM ARZ-TALEP DENGESİNE BIRAKILMAMALI”
Açıklamasının sonunda tarımın stratejik bir sektör olduğunun altını çizen Aslan, “Tarımsal üretim arz-talep dengesine bırakılamayacak kadar hayati bir konudur. Kamu, bu süreci mutlaka kontrol altında tutmalı,” ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.