Elazığ Anadolu Hacamat Derneği Başkanı Refleksoloji Uzmanı Burak Çekmegil, Hacamat ve sülük tedavisiyle ilgili merak edilenleri Bakış Haber’e anlattı.
Hacamat ve sülük tedavisinde devamlılığın önemine vurgu yapan Çekmegil, hacamatın içimizi temizlediğini sülüğün ise bıraktığı enzim sayesinde hastalıklarımızı tedavi ettiğini söyledi.
ÖZEL HABER: AYLİN SOLMAZ
Özellikle Covid-19 Pandemisi döneminde gözlerin aradığı hacamat ve sülük tedavisi, Osmanlı’dan günümüze şifa kaynağı. Bizlerde Bakış Haber olarak Elazığ Anadolu Hacamat Derneği Başkanı Refleksoloji Uzmanı Burak Çekmegil ile konu hakkında bir röportaj gerçekleştirdik.
“SENTETİK OLANI SENTETİK OLANLA TEMİZLİYORUZ’
Hacamatın insan vücudundaki metabolik atıkları uzaklaştırdığını vurgulayan Başkan Çekmegil, ’Hacamat, 12 bin yıllık Çin Tıp’ıdır. Hacamat günümüzde özellikle Anadolu topraklarında dini bir ritüel olarak pazarlanmaya çalışılmakta. Aslında hacamat dini bir ritüel değil, tıbbi bir ritüeldir. Hacamatın bir tane matematiği vardır. İnsanın vücudundaki metabolik atıkları insanın vücudundan uzaklaştırıyor. Metabolik atık dediğimiz ağır metaller, toksit atıklar, serbest radikaller bunların neden olduğu serseri mayın gibi dolaşan ölü hücrelerdir. Endüstriyel yaşam formu dediğimiz bugünkü yaşam formunda müthiş derecede bir ağır metal, toksit atık saldırısına uğruyoruz. Bu durumu şöyle örneklendirmek isterim Yüz sene önce yaşasaydınız içtiğiniz su klorlu değildi yediğiniz ekmek ve peynir sentetik maya ile yapılmıyordu. Market yoktu dolayısıyla marketten alınan sentetik madde olması gereken paketli ürünler yoktu. Tavuklar, küçükbaş ve büyükbaş hayvanlar kapalı mekânlarda antibiyotik ile büyütülmüyordu. Yaylalarda, otlaklarda büyüyordu. Etleri ve sütleri doğaldı. Egzoz gazı, baca gazı yoktu. İlaç, aşı yoktu. Betonun içinde yaşamıyorduk. Soluduğumuz hava tertemizdi yediğimiz domates, salatalık daha verimli olsun diye azotlu gübreyle yani yapay sentetik gübre ile büyütülmüyordu. Meyve ve sebzeler çekirdeksiz olsun diye hormonla besleniyor. Hormon hayatımızda yoktu. Bunların hiçbiri hayatımızda yokken vücudumuza ne kadar metabolik atık girebilirdi ki? Ama şu anda dünya sentetik bir hal aldı. Yediğimiz, içtiğimiz, giydiğimiz her şey sentetik. Bunlarda vücudumuzda çok fazla birikim yapıyor bu birikimler dolayısıyla kılcal damarlarımızın iç çapları daralıyor aynı soba borusunun kurum tutması gibi. Diyelim ki bir noktadan saate 2 litre kan akması geçmesi lazım fakat soba borusunun kurum tutması gibi iç çap daraldığı zaman oradan saate 2 litre değil saate 200 ile 300 gr kan geçiyor. Kanın taşıması gereken vitaminler, mineraller, enzimler, hormonlar dokulara hücrelere organlara zamanında ulaşamadığı için hastalıklara sonuna kadar kapı açıyor. Dolayısıyla hastalıklara çok kolay yakalanıyoruz, ağrılara çok az sabredebiliyoruz. Hastalığa yakalandığımız zaman da hastalıktan çok güç kurtulabiliyoruz. Yine Sentetik olanı sentetik olanla temizliyoruz. Başımız ağrıyor ağrı kesici atıyoruz. Bugün başım ağrıyor, belim ağrıyor diyen insanlara kortizonu dayıyorlar. Kortizon aslında bir zehir. Bir ara antibiyotik leblebi gibi kullanılıyordu. Sağlık ocağına gidip hocam bana antibiyotik yazsana deniliyordu. Bu şekilde artıyordu. Şimdilerde çok şükür ki bu konuda bir uyanış başladı’ ifadelerini kullandı.
‘HACAMAT İÇİMİZİ YIKIYOR, SÜLÜK TEDAVİ EDİYOR’
Hacamat ve sülük tedavisinin faydalarından bahseden Hacamat Derneği Başkanı Uzman Refleksolog, Burak Çekmegil, ‘Hacamat vücudu metabolik atıklardan temizliyor. Kanı deri tabakasındaki kılcal damarlardan çekip alıyoruz. Deri tabakasındaki damarlardan azıcık bir kan aldığımız için daha fazla metabolik atık çıkıyor. Az kanla çok fazla metabolik atık çıkınca hacamat daha sık yaptırabiliyorsunuz. Ben düzenli her ay hacamat oluyorum. Metabolik yaşım tahmini 35 civarındadır. Bunu da hacamata borçluyum. Hacamatı zamanında düzenli yapmaya başlarsan cildin daha geç kırışır. Organların, hücrelerin daha geç yaşlanır. Hacamat içimizi yıkıyor sülükte tedavi edici özelliğe sahip. Hacamatın tedavi edici bir özelliği yok. Hacamat içimizi temizleyip metabolik atıkları dışarı çıkartıp kandaki ortalama metabolik atık oranını düşürüp bağışıklık direnç sistemimizin güçlenmesine varsa mevcut bir hastalığımız onunla daha iyi mücadele etmemize henüz hasta değilsek de önleyici tedavi rolü görüp hasta olmamızı güçleştiriyor veya engelliyor. Sülüğün matematiği de bıraktığı enzim sayesinde hastalıklarımızı tedavi ediyor. Sülük bel fıtığı, botun fıtığı, migren, sinüzit, topuk dikeni, varis, kadın hastalıkları, diş eti iltihaplarında etkilidir. Uygulama yapılırken önce hacamat yapılır birkaç gün sonra da şikâyetiniz neyse o şikâyete yönelik sülük uygulaması yapılır. Temizlenmiş kana sülük enzim bırakır’ dedi.
‘AVRUPA’DA BİZDEN ÇOK DAHA İLERDELER’
Avrupa’da sentetik ilaç kullanımını azaltmak fonksiyonel, geleneksel ve tamamlayıcı tıbba müthiş bir yönelim olduğunu Almanya’nın bu konuda çığır atladığını ifade eden Dernek Başkanı Uzman Refleksolog Çekmegil, ‘Avrupa’da bu uyanış çok daha fazla. Toplumda sentetik ilaç kullanımı azaltmak için fonksiyonel, geleneksel ve tamamlayıcı tıbba müthiş bir yönelim var. Hacamat ve sülük konusunda bizden çok daha ilerdeler. Türkiye dünyanın en büyük sülük ihracatçısı ama sülüğü de en az kullanan yerlerden biriyiz. Dünyanın en faydalı sülüğünün ana vatanı Türkiye’de üretiyoruz yurt dışına satışını yapıyoruz. Sattığımızdan çok daha azını ülkemizde kullanıyoruz.. Almanya sülüğü Alman ilaç kanununda ilaç olarak kabul etti ve diğer ilaçlar gibi bir numara verdi. Eczanelerde satışı yapılabiliyor. Ama bizim ülkemizde sülükten korkuyorlar insanlar sentetik ilaçların yan etkilerinden korkmuyorlar sülükten korkuyorlar. Allah sülüğü ilaç olarak bize vermiş. İçinde 120 tane biyoaktif madde var. Bir eczanede bulabileceğin bütün ilaçları ana etken maddeleri sülüğün enzimine koymuş. Kanını emerken sana o enzimi bırakıyor. Aklına gelebilecek her türlü hastalığın tedavisinde sülüğü kullanabiliyorsun’ diye konuştu.
‘HACAMAT YAPTIRMAK İSTEYENLER MERDİVEN ALTI YERLERDEN UZAK DURSUNLAR’
Elazığ’da hacamat yaptırmak isteyenler merdiven altı yerlerden uzak durması gerektiğine dikkat çeken Başkan Çekmegil, ’Elazığ’ da hacamat ve sülük tedavisine ilgi var. Ama bunun daha fazla yayılması gerekiyor. Bu duruma moderne yaklaşım da engel oluyor. Hacamat ve sülükten faydalanma adına lütfen algılarını açsınlar. Gündemlerine alsınlar. Devlet hastanelerinde, araştırma hastanelerinde Getat bölümleri var. Hacamat yaptırmak isteyenler başında bir doktorun uzmanın olduğu yerleri tercih etsinler. Merdiven altı yerlerden uzak dursunlar. COVİD Aşısı olanları dünyada şu anda hacamat ve sülükten başka kişiyi bu aşılardan temizleyecek hiçbir uygulama yok. Aşı olan herkesin muhakkak 3 ay düzenli hacamat ve sülük olması gerekiyor.3 ay düzenli ayda bir hacamat bir sülük toplam 3 kere hacamat 3 kere sülük olacaksınız. Bunu yaparsanız yüzde 70 ile 80 arasında aşının bıraktığı maddelerin çoğunu temizlemiş oluruz’ dedi.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.