Başkan Karamazı’dan Türkiye Ekonomisi İçin Birleştirici Siyaset Çağrısı

HAKSİAD Elazığ Şube Başkanı İsrafil Karamazı, son dönemde yaşanan siyasi tartışmaların ticaret hayatına olumsuz etkilerini değerlendirdi. Karamazı, yaptığı açıklamada, siyasi belirsizliklerin Türkiye ekonomisini tehdit ettiğini ve bunun, yerli ve yabancı yatırımcıların güvenini zedeleyerek üretim ve ihracat kapasitesini düşürdüğünü belirtti.

SİYASİ TARTIŞMALAR EKONOMİYE ZARAR VERİYOR

Karamazı, siyasi çekişmelerin ticaret hayatına yansımasının, ülkenin ekonomik istikrarını ve toplumsal dayanışmayı olumsuz yönde etkilediğini vurguladı. Ayrıca, üretim, istihdam ve tüketim üzerinde riskler oluşturduğuna dikkat çekti. "Siyasi belirsizlikler, ülkemizin ekonomik büyüme dinamiklerini tehdit etmektedir," diyen Karamazı, kısa vadeli çözümler yerine uzun vadeli stratejik planlamaların önemini dile getirdi.

BİRLİK VE UZLAŞI ÇAĞRISI

Ekonomik refahın sürdürülebilir olması için tüm paydaşların ortak akıl çerçevesinde hareket etmesi gerektiğini ifade eden Karamazı, iş dünyası temsilcileri olarak ekonomik siyasetin siyasi çekişmelerden bağımsız tutulması gerektiğine inandıklarını belirtti. "İstikrarlı, öngörülebilir ve tarafsız bir ekonomik ortam, sürdürülebilir büyümenin anahtarıdır," diyen Karamazı, ekonomik politikaların kısa vadeli çıkarlar yerine uzun vadeli stratejik hedefler doğrultusunda belirlenmesi gerektiğini söyledi.

YATIRIM VE İSTİHDAMIN ARTIRILMASI GEREKLİ

İş dünyası olarak, üretime dayalı politikaları desteklemeye ve kalkınma adına birlik içinde hareket etmeye hazır olduklarını belirten Karamazı, mevcut siyasi belirsizliklerin yapıcı diyalog ve uzlaşı yoluyla aşılabileceğine inandığını ifade etti. "Yatırım ortamının iyileştirilmesi, iş dünyasının önünü açacak reformların hızla hayata geçirilmesi büyük önem taşımaktadır," diyen Karamazı, tüm siyasi aktörleri, milli ekonomi ve toplumsal huzur için sorumlu davranmaya davet etti.

EKONOMİK REFAH İÇİN ORTAK AKIL VE DİYALOG

Karamazı, ekonomik refahın, toplumsal dayanışmanın ve sürdürülebilir kalkınmanın ancak ortak akıl, diyalog ve uzlaşı ortamında mümkün olacağına inandığını vurgulayarak, Türkiye’nin geleceği için birlikte çalışmanın ve ekonomik istikrarı artırmanın önemini bir kez daha dile getirdi.