Yılmaz: ‘En Fazla Hibe Ödeyen 4. Şehiriz!’
EKONOMİYılmaz: ‘En Fazla Hibe Ödeyen 4. Şehiriz!’ Bakış Haber olarak TKDK Elazığ İl Koordinatörü Sertaç Yılmaz ile bir röportaj gerçekleştirdik.
TKDK İl Koordinatörü Sertaç Yılmaz Bakış Haber’e özel açıklamalarda bulundu. TKDK’nın Elazığ faaliyetleri hakkında bilgiler veren TKDK İl Koordinatörü Yılmaz, “3 ana başlıkta 16 sektörde ve bu 16 sektörün alt kademeleriyle beraber yaklaşık 72 tane kolda hizmet veriyoruz” dedi.
ÖZEL HABER: KENAN TOPRAK
Bakış Haber olarak TKDK Elazığ İl Koordinatörü Sertaç Yılmaz ile bir röportaj gerçekleştirdik. Bugüne kadar nasıl destekler sağlandığını anlatan Sertaç Yılmaz “42 il arasında en fazla hibe ödeyen 4. iliz” dedi.
TKDK’NIN ELAZIĞ FAALİYETLERİ HAKKINDA BİLGİLER VEREBİLİR MİSİN?
Elazığ faaliyetlerini anlatan TKDK’nın İl Koordinatörü Sertaç Yılmaz, “İdari ve mali özerkliğe sahip, kamu ve tüzel kişiliğine haiz, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ilgili kuruluşu olarak faaliyet göstermekteyiz. Avrupa Birliği’nin Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte ortaklaşa finanse ettiği IPARD programının uygulayıcısı durumdayız. Bu program ile Avrupa Birliğinde ki mikro ve küçük ölçekli isletmeler ile Ülkemizde ki mikro ve küçük ölçekli işletmelerin aynı standartlara gelmesini amaçlıyoruz. Avrupa Birliği tarafından akredite edilmiş bir kurum olarak bu programın yürütülmesinden sorumluyuz. 3 ana başlıkta 16 sektörde ve bu 16 sektörün alt kademeleriyle beraber yaklaşık 72 tane kolda hizmet veriyoruz. Çiftçilerimize, sanayicilerimize ve tarım hayvancılık sektörüne yatırım yapmak isteyen bütün girişimcilere şartları sağladıkları taktirde destek vermeye çalışıyoruz. Bizim birinci destek verdiğimiz ana başlığımız tarımsal işletmelerin fiziki varlıklarına yönelik yatırımlar dediğimiz hayvancılık yatırımları. Bu hayvancılık yatırımlarında küçükbaş, büyükbaş, besi, süt ve kanatlı sektörüne %60 ve %75’e varan oranda hibe desteği sağlıyoruz. Amacımız buradaki hayvansal üretimi ve verimi artırmak. Bunu sağladıktan sonra işleme sektörü 2. ana başlığımızdır. Tarım ve balıkçılık ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması. İlimizde sayısını ve verimini arttırdığımız çiftliklerin ve buralardan saglanan et ve sütün yine İlimizde katma değerli ürüne dönüşmesine destek veriyoruz. İşleme sektörü nedir; kırmızı et ürünlerinin işlenmesi sucuk, salam, sosis gibi yan ürünlere, kesimhaneler ve parçalama tesislerine, süt ürünlerinin işlenmesi adı altında; sütün ayran, yoğurt, peynir gibi türlere dönüşmesine, yaş meyve sebzelerin soğuk hava depolarında muhafaza edilmesi ve işlenmesine, su ürünlerinin yine fleto gibi katma değerli ürünlere dönüşmesine %50 ile %70 arasında hibe destegi sagliyoruz. 3. ana başlığımız ise çiftlik faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi ve iş geliştirme tedbiri olarak adlandırdığımız, özneye kırsalı aldığımız ve insanımızın doğduğu yerde doymasını amaçladığımız bir başlık. Bu tedbirde yapılan yatırımların kırsal alanda olması zorunluluğu bulunmaktadir. Kırsal alanlarda işsizliği azaltmak, köyden kente göçün önüne geçmek amacıyla yapılacak yatırımların kırsala hareketlilik getirmesi amacıyla bu sektörde yapılacak yatırımlara da %70’ e kadar hibe desteği sağlıyoruz. Çiftlik faaliyetleri sektorunde bitkisel urunlerin yetistirilmesine destek veriyoruz. Acık alanlarda veya serada yapılacak olan tıbbi aromatik bitki yetiştiriciliğine, kesme çiçek, fide fidan yetiştiriciliğine destek veriyoruz. Mantar misel yetiştiriciliğine destek veriyoruz. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus acik alanda veya serada domates, salatalık gibi tarim ürünlerine destek vermiyoruz. Daha fazla gelir getirebilecek tıbbi aromatik bitki yetistiriciligine destek veriyoruz. Arıcılık sektörü de diğer destek verdiğimiz çiftlik faaliyetlerinin arasında yer almakta. 500 kovana kadar kovan alınmasına, balın islenmesi ve paketlenmesine destek veriyoruz. Diger destek başlığı Katma değerli ürünler, yöresel ürünler dediğimiz hem unutulmaya yüz tutmuş halıcılık, yorgancılık, kilim dokuma, canak çömlek yapimi gibi küçük imalathanelerin yapılmasına destek veriyoruz. Hem de yöresel ürünlerimizin Avrupa Birliği standartlarinda gerekli hijyenik şartlarda, yeni teknolojilerle yapılmasını sagliyoruz. Pekmez, orcik, pestil ve dutun işlenip paketlenmesi, turşu, reçel, meyve sebze kurutma, meyve sebze suyu tesislerin hayata geçmesine destek veriyoruz. Mesela biz çilek yetiştiriciliğine destek vermeyiz tarımsal ürün olarak ama çilekten katma değerli bir ürüne dönüşmesine destek veririz. Çilek reçeli tesisi gibi. Badem yetiştiriciliğine destek vermeyiz ama bademden katma değerli bir ürün çıkartılmasına badem yağı, badem ezmesi gibi katma değeri daha yüksek hale gelmesine destek veriyoruz. Unlu mamüller bu destek kapsamında, tatlı imalatı yine bu sektörde destekler arasında. Bu sektörlerde daha çok 1000 metrekareyi geçmeyen mikro tarzdaki işletmelere destek veriyoruz. Kırsal turizm adı altında konaklama ve yeme içme tesislerine destek veriyoruz. Konaklamanın 3 türlüsüne destek veriyoruz. Butik otel tarzı dediğimiz 40 metrekareyi geçmeyecek şekilde 20 oda üst sınırı olmak üzere bunların yapımına destek veriyoruz. 2 katı geçmeyecek şekilde 1+1 şeklindeki apart 20 oda üst sınırı olanlara destek sağlıyoruz. Bir de 80 metrekareyi geçmeyecek şeklindeki birbirinden bağımsız bungalov tarzı ev dediğimiz yatırımlarda yine kırsal turizm başlığı altında desteklenir. Daha sonra su ürünleri alabalık yetiştiriciliğine destek veririz. Hem karasal hem de su yüzeyindeki alabalık tesislerine de destek sağlıyoruz. Sonrasında üretici örgüt ve kooperatiflere yönelik birliklere yönelik makine parkları sektörüne destek veririz. Son olarak da yenilenebilir enerji kalemlerine destek verebiliriz. Bu bahsettiğim 3 ana başlıkta 16 tane başlıktan bahsettik bunların her birinin kendine göre şartları var mesela hayvancılıkta 750 bin Euroya kadar yapılmış olan yatırımlar %60 hibe oranında başlar, yatırımını yapacağı yer eğer dağlık alanda ise hibe oranımız %65’e, başvuran kişi 40 yaş altındaysa bu hibe oranı %70 e kadar çıkar. İşleme sektöründeki işletmeler daha büyük fabrika yatırımlarıdır bunların makine ekipmanı daha yüksek ve pahalıdır. 3 milyon euroya kadar yapılmış harcamalara %50 hibe veriyoruz. Kooperatif olarak başvuru yapanlara hibe desteğimiz %70 e çıkar. En son bahsettiğim çiftlik faaliyetleri dediğimiz sektörde ise hibe oranımız %60 ile başlar. Başvuru sahibi 40 yaşın altında ise hibe oranımız %70’e çıkar. Bizde her zaman bütün sektörlerde 40 yaşın altındaki genç yatırımcılar ve kadın yatırımcılara hem sıralama kriterinde bir öncelik hem de hibe oranında ekstra bir %10 veya %5 bir ekstra katkı sağlanıyor. Şunu diyebilirim kurumumuz hem kadınlara pozitif ayrımcılık yapıyor hem de genç girişimcilere aynı desteği sağlıyor. Çiftlik faaliyetlerinde de dediğim gibi 500 bin euroya kadar yapılmış harcamalara %70 hibe desteğimiz var.” dedi
BUGÜNE KADAR NASIL DESTEKLER SAĞLANDI, BUNDAN SONRASI İÇİN NELER ÖN GÖRÜYORSUNUZ?
TKDK’nın bugüne kadar nasıl destekler sağladığını açıklayan Sertaç Yılmaz, “Elazığ’da toplam 4.3 milyar TL’lik yatırım yapıldı. Bunun karşılığında 2.2 milyon TL’sini hibe olarak ödedik. 42 ilde olan kurumumuz şuan 81 ile çıktı. Şu ana kadar 42 il arasında en fazla hibe ödeyen 4. şehiriz. Destek verdiğimiz işletmelerde yaklaşık olarak 3 bin kişiye istihdam sağlandı. Toplam proje olarak 578 tane projeye destek verdik. Dediğim gibi 42 il arasında hibe ödeyen 4. iliz. Bu Avrupa Birliği parasından en fazla faydalanan illerin başında geliyoruz anlamına geliyor. 2024 yılında da kurumumuz şimdiye kadar 42 ilde faaliyet gösteriyordu ama artık 81 ilde faaliyet göstermeye başladı. Olmayan 39 ile irtibat ofisleri açtık. Bingöl’ün sorumluluğu bize verildi. Aynı şekilde bu destekleri orda da sunmaya başlayacağız. 2024 yılı içerisinde mart ayında çağrı dönemi yayımladık. Yıl içerisinde aylara göre bahsettiğim 3 tane ana başlıkta hangi projeler desteklenecek bu projelerin zamanları bunları belirledik. Şu anda hayvancılık projeleri işleme sektörü ve çiftlik faaliyetleri projelerini aldık incelenmesi devam ediyor. Tahminen 1-2 aya bununda sözleşmeleri sonuçlanır. Geçenlerde işleme sektörü ilimizde bir tane su ürünleri projesiyle ilgili sözleşmesini imzaladık. Büyük ihtimalle bu yıl sonuna doğru veya ocak ayı içerisinde kalan projelerinde incelemeleri bittikten sonra onlarla da sözleşme imzalayacağız. En büyük hedefimiz Elazığ’ı ve artık Bingöl’ü IPARD programından en fazla faydalanan iller arasında görebilmektir. Ancak artık ayağı yere sağlam basan sürdürülebilir projelere destek vermeyi birinci önceliğimiz olarak görüyoruz . Yani yatırımcı %70’e kadar destek alırım daha sonra bir şekilde burayı satarım bende tesis sahibi olurum mantığıyla geldiği zaman bu işletmeyi biz parayı verdikten sonra 5 yıl izleme süremiz başlıyor ve bu 5 yıl içerisinde işletmeyi aktif olarak göremezsek verdiğimiz parayı geri almak durumunda kalıyoruz. Bu da bize hem kaynağın doğru aktarılmadığı gösteriyor. Hem de yanlış insanlara destek verdiğimizi gösteriyor. Bu yüzden artık yatırımcılarımızın günü kurtaran değil de daha uzun vadeli bir işletme modeliyle bunu planlayarak bize gelmeleri daha önemli hale geliyor. Sonuçta burada %50 Avrupa Birliği’nin parası %50 ulusal bütçeden karşılanan bir para ve verdiğimiz her bir kuruşunda gerçek manada üretimde istihdam da kullanılması istiyoruz. Bununda sıkı bir kontrolünü yapıyoruz. İlimizde ciddi manada turizm potansiyeli olarak çok güzel yerler olan kırsal turizm tesislerine de destek veriyoruz. Programlar yapıyoruz kimler destek alabilir konulu. Kırsal turizm tesislerinde en son Karakoçan’da 2 tane Baskil’de olmak üzere yine kırsal turizm olmak üzere proje kabulü yaptık. Bunları hayata geçirebilirsek ilimiz turizmine de katkımız olacak. Her zaman da şunu söylüyoruz. Turizm kırsaldan başlar. İlimizdeki turizm potansiyelini değerlendirebilmek için ilk başta kırsal turizm imkanlarını değerlendirmek ben bu kanaateyim. Bununla ilgili kuruluşlarla sık sık bir araya gelerek istişare ediyoruz. Şuan da hayvancılık projeleriyle ilgili proje dönemimiz devam ediyor. Orada yüksek bir katılım bekliyoruz. Oradan da çok ciddi bir proje gelecek. Besi organize sanayi şuan da arsa tesisleri yapılıyor. Mevcut organize sanayide biz destek verdik. 2. organize OSB’den de birçok proje aldık. Onları da desteklemeye çalışacağız. Besi OSB’de aynı şekilde desteklerden faydalansın istiyoruz. Hem besi OSB yönetimiyle hem de Ticaret Borsası ile süreci ortaklaşa onlarla fikir alışverişinde götürüyoruz. Tanıtım toplantılarını oradaki besi OSB’deki faydalanmak isteyen çiftçilerimiz şimdi onlardan proje bekliyoruz. Projeler diğerlerinde önünü açacaktır. Besi OSB’de yine TKDK destekleriyle büyüyecektir diye ümit ediyoruz. İlimizdeki süt üretim miktarı ne kadar veya hayvan sayısı ne kadar TKDK olarak biz bunu nereye kadar çıkardık bunların kontrolünü de yapmamız gerekiyor ve yapmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
TKDK ÇİFTÇİLERİMİZE NE GİBİ DESTEKLER SAĞLIYOR?
Son olarak TKDK’nin çiftçilere ne gibi destekler sağladığından bahseden Yılmaz “Elazığ merkezden sonra en fazla yararlanan ilçelerimiz Karakoçan, Kovancılar, Keban, Baskil diye sıralayabiliriz ancak en az faydalanan ilçelerimiz Arıcak, Alacakaya, Palu, Maden ve Ağın buralar bu desteklerden en az yararlanan ilçelerimiz. Bunu görüyoruz bunla ilgili de ekstradan şunu yapmaya çalışıyoruz mesela biz çağrı dönemlerine çıktığımızda ilçeler de ve ilçelere bağlı potansiyelli köylerde tanıtım toplantısı yaparak üreticilerimize gidip bu destekleri anlatıyoruz. Özellikle bahsettiğim az faydalanan ilçelerimizde ikinci veya üçüncü tanıtım toplantıları yapıyoruz. Geçen hafta üçüncü toplantılar gerçekleşti. Önümüzdeki hafta tekrar gideceğiz. Oralarda bir kişiyi bile bu desteklerden faydalandırabilirsek diğerlerine örnek olur. Mümkün olan en fazla projeleri oradan almaya çalışıyoruz. Gözlemlerimize göre bu ilçelerimizde kalkınmanın yolu biraraya gelmekten geciyor. Kooperatiflesme ile daha fazla çiftçimize destek verebileceğimizi dusunuyoruz. Ozellikle muhtarlarımıza da bu yonde bilgilendirmede bulunuyoruz. Kooperatifleşme ile birlikten kuvvet doğar felsefesiyle belki bireysel olarak başvuru yapamayacak durumda olan çiftçilerimiz başkasıyla bir ortaklık sürecinde destekleyerek bu sorunun açılacağını ümit ediyorum. Kooperatifleşme çalışmamız var. Bunu gündeme getirebilirsek önümüzdeki dönemde 2025 yılında bu ilçelerimize daha fazla destek verebileceğimizi düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
İlginizi Çekebilir