Uzm. Dr. Deniz: ‘Çocuklarınızı Diğer Çocuklarla Kıyaslamayın’
GÜNDEMUzm. Dr. Deniz: ‘Çocuklarınızı Diğer Çocuklarla Kıyaslamayın’
Sınav kaygısı, sınav süresince, sınava hazırlanma döneminde öğrenilen bilgilerin, yapılan hazırlıkların, sınav sırasında etkili bir şekilde kullanılamamasına yol açan bir durumdur diyen Psikiyatrist Uzmn. Dr. Ömer Deniz, Bakış Haber’e sınav kaygısı hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
HABER: Pınar Gürler Yurt
Bakış Haber olarak Psikiyatrist Uzmn. Dr. Ömer Deniz ile sınav kaygısı üzerine bir röportaj gerçekleştirdik. “Yani bu kişiler genellikle performans olarak yeterlidir, iyidir ama ya yapamazsam, ya olmazsa kaygıları bunların olması gereken performanslarının çıkmasını zorlaştırır. Dolayısıyla biz bu duruma sınav kaygısı diyoruz” dedi.
İŞTE O RÖPORTAJ:
Sınav kaygısı olan kişiler, etkili çalışırlar, yeterli çalışırlar, bilgi seviyeleri yeterlidir ancak sınava yükledikleri anlam ya olmazsa, ya yapamazsam, ya istediğim gibi olmazsa kaygıları, düşünceleri, olumsuz düşünceler onların performanslarını azaltır
“FARK EDİLMEYEN ŞEY TEDAVİ EDİLMEZ”
Sınav kaygısı yaşayan kişiler daha mutsuz olurlar daha huzursuz olurlar, kendilerine olan güven duygusu da zedelenir. Daha önceden bir sınavda yaşadığı bir performans kaygısı, ileriki sınavlarda da olacak gibi bir endişeyi sürekli canlı tutar. O yüzden bu sorunu olan öğrencilerin ya da anne babalarda eğer çocukların da sınava hazırlanma süresince eğitimleri döneminde buna benzer olumsuz gelişmeler hissederlerse kendi başlarına bunu aşamıyorlarsa bir uzmandan bu konuda destek almalarını öneriyoruz. Biz ne yapıyoruz sınav kaygısının tedavisinde bir takım ilaçlardan yararlanıyoruz. Güvenli, kaygıyı azaltan, güveni arttıran bir takım ilaçlardan destek alıyoruz. Ayrıca psikoterapi desteği dediğimiz sınav kaygısını yönetme biçimi, sınav kaygısını yönetme becerisi kazandırma, olumsuz duygularla ve düşüncelerle baş etme konusunda psikoterapi desteği konuşmaya dayalı destek sunuyoruz öğrencilere. Dolayısıyla bu öğrenciler destek aldıkları zaman performansları üst seviyeye çıkıyor. Yani normal performanslarını yakalıyorlar. O yüzden eğer çevremizde çocuğumuz ya da bir yakın öğrencimizin böyle bir sorunu varsa bunu önceden fark etmemiz lazım. Çünkü fark edilmeyen şey tedavi edilmez.
“SINAV KAYGISI KİMLERDE OLUR?”
Sınav kaygısı kimlerde olur? Adı üstünde, sınav öncesinde, sınav süreçlerinde olan öğrencilerde olur. Diyelim ki LGS, YKS, KPSS sınavlarında, üniversite okuma döneminde ki sınav süreçlerinde olur. Ya da ehliyet sınavına giren kişilerde olur. Elimiz ayağımız titrer, yaptıklarımızı unuturuz, önceden öğrendiğimiz bilgileri orada ifade edemeyiz, gösteremeyiz. Dolayısıyla başarımız olumsuz etkilenir. Yani her öğrenci de olabilecek bir şey. Ama mutlaka olması gerekmez.
SINAV KAYGISI YAŞAYAN ÖĞRENCİ DE BELİRTİLER NELERDİR?
Bu öğrenciler derler ki; Ben sınava girince çok heyecan yapıyorum, mide bulantım oluyor, kusuyorum, tuvalete sıkışıyorum, heyecanlanıyorum, titriyorum, bildiklerimi unutuyorum, kararsız kalıyorum, bir zihin bulanıklığı, bir odaklanma sorunu yaşıyorum, yapamayacağım kaygısı nedeniyle o sınava kendimi veremiyorum. Dolayısıyla soruları doğru cevaplayıp, doğru işaretleyemiyorum. Mesela bazı öğrencilerde de şu olur; soruyu doğru çözer ama cevap anahtarına stres nedeniyle, kaygı nedeniyle doğru işaretlemez. Ya da kaydırma yaşayanlar çok oluyor. Diyor ki ben soruların cevapları doğru bilmiş heyecandan, stresten cevap anahtarında kaydırmalar yapmışım. Dolayısıyla buna benzer sıkıntılar yaşayan öğrenciler öncelikle okul rehber öğretmenlerine ya da dershanede ki rehber öğretmenine, onlara destek veren öğretmenlerden ya da bizim gibi uzman doktorlardan destek alabilirler.
"EBEVEYLERİN, ÇOCUKLARINA GÜVENMELERİ LAZIM"
Ailelerde sınav kaygısını yaşıyorlar. Sınav kaygısı bulaşıcı bir şey. Eğer çocuğumuzun sınavıyla ilgili endişeler bizde de yoğunsa yani anne babalarda, dolayısıyla otomatikman o kaygı çocuğa yansıyor. Çocuk diyor ki ben aileme ne diyeceğim, bana o kadar emek sarf ettiler, para harcıyorlar ben bunun karşılığını veremezsem kendimi kötü hissederim. Aslında bu da kaygıyı besleyen bir şey yani anne baba eğer aşırı kaygılıysa, stresliyse mükemmeliyetçiyse yani bu konuda kendileri de huzursuzsa bu otomatikman çocuklarının sınav hazırlığına ve davranışına olumsuz yansıyor. Dolayısıyla ebeveynlerin bu anlamdaki olumsuz tutumlarını da düzeltmemiz gerekir, çocuklarına güvenmeleri gerekir. Başka çocuklarla, başka sınava girenlerle kıyaslamamaları gerekir. Kıyaslamakta stresi arttıran bir şeydir. Falan çocuk şu kadar alıyor sen niye onun kadar alamadın ya da o şuraya girdi sen hala istediğimiz bir seviyeye gelemedin demek bile kaygıyı arttıran bir etki yapıyor çocukta.
SINAV KAYGISI YAŞAYAN ÖĞRENCİ NE YAPMALI?
Öncelikle sorunun farkındaysa, kendi başına bu stresi ve kaygıyı aşamıyorsa bir destek alması düşünülebilir. Rehber öğretmeniyle sınava hazırlanma sürecinde destek aldığı öğretmenlerle bu durumu paylaşabilir. Ama eğer öğretmenler bunu çözemiyorsa o zaman uzmanlardan destek almak lazım. Bir de hiçbir şey dünyanın sonu değil. Hiçbir şey bizim sağlığımızdan önemli değil. Düşünce tarzı çok önemli. Yani ben yapamam edemem nasıl yapacağım dediğimiz zaman başarı daha da düşer. O zaman öğrendiklerimizi zihnimizde tutamayız. Ve sınav sırasında öğrendiğimiz bilgileri stresli insanlar tekrar etkili bir şekilde kullanamaz. Dolayısıyla başarılarını düşürmüş olurlar. O yüzden öncelikle kendimize güvenmemiz gerekiyor. Eksik olan bir şey varsa da bunu düzeltmemiz lazım. Eğer sınava hazırlanma sürecinde mutsuzluk varsa uykusuzluk varsa odaklanma sorunu varsa bunlar da sınav sonucunu olumsuz etkileyen durumlardır. Bu tür durumlarda da yine bunları konuşmak ve bunlarla ilgili çözüm önerileri almak destek almak önerilir.
İlginizi Çekebilir