Türkçeyi Doğru Kullanıyor Muyuz?

Elazığ Fırat Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğetim Üyesi Dr. Mustafa Demir Bakış Haber’e özel açıklamalarda bulundu. Türkçe’nin doğru kullanımı hakkında önemli açıklamalarda bulunan Mustafa Demir, “Doğru telaffuz ve yerinde kelime seçimi, dinleyici üzerinde daha güçlü bir etki bırakmaktadır” dedi.

Bakış Haber olarak Elazığ Fırat Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Demir ile Türkçe’nin doğru kullanımı, doğru Türkçe için neler yapılabilir ve Elazığ’da konuşma ile ilgili sık karşılaşılan sorunlar hakkında bir röportaj gerçekleştirdik.

TÜRKÇENİN DOĞRU KULLANIMI NEDEN ÖNEMLİDİR?

Türkçe’nin doğru kullanımı hakkında bilgiler veren Dr. Mustafa Demir, “Sadece Türkçe için değil tüm dillerde dilin kurallarına uygun kullanılması, iletişimin net ve anlaşılır olmasını sağlar. Bu durum kişi tarafından iletilmek istenilen mesajın yanlış anlaşılma riskini azaltır. Bireyin Türkçeyi doğru kullanımı özellikle telaffuz ve kelime seçimi ile ilgilidir. Doğru telaffuz ve yerinde kelime seçimi, dinleyici üzerinde daha güçlü bir etki bırakmaktadır. Bu şekilde duyguların ve düşüncelerin doğru şekilde aktarılması sağlanır. Konuştuğumuz dil olan Türkçe binlerce yıldır konuşulan bir dildir ve doğal olarak dil, bir kültürün taşıyıcısıdır. Doğru Türkçe kullanmak, Türk kültürünü ve değerlerini yaşatmanın bir yoludur. Topluma ve kültüre ait değerler ancak Türkçenin doğru kullanımı yoluyla aktarılabilir. Doğru dil kullanımı, bireyin her alanda daha güvenilir ve profesyonel görünmesini sağlamaktadır. Bu durum sosyal ve iş hayatında olumlu izlenimler bırakmakta ve aynı zamanda ilkokuldan üniversiteye akademik başarıyı arttırmaktadır.” dedi.

DOĞRU TÜRKÇE KULLANIMI İÇİN NELER YAPILABİLİR?

Doğru Türkçe kullanımı için tavsiyelerde bulunan Demir, “Öncelikle Türkçenin dil bilgisi kurallarını öğrenmek, doğru cümleler kurmamız için en önemli aşamalardan birini oluşturur. İkinci aşamada dağarcık yani kelime haznesinin arttırılması önemlidir. Farklı türlerde kitap, makale ve dergi okumak, kelime dağarcığını genişletir ve doğru kullanım örnekleri görmemizi sağlar. Sadece okumakla kalmayıp günlük tutmak veya kısa yazılar yazmak bireyin anlatım gücünü arttırabilir. Türkçenin doğru kullanımı için telaffuzun önemli olduğu aşikardır. Bu amaçla diksiyon eğitimi almak, doğru telaffuz ve vurgu konusunda yardımcı olabilmektedir. Bu tür eğitimler, özellikle kişinin topluluk önünde konuşma becerilerini geliştirir.” diye konuştu.

ELAZIĞ'DA KONUŞMA İLE İLGİLİ SIK KARŞILAŞILAN HATALAR NELERDİR?

Sorduğumuz soruya, “Bu soruya Elâzığ özelinde cevap vermek yanlış olabilir” diyen Mustafa Demir, “Telaffuz hataları Türkiye’de neredeyse tüm şehirlerde karşımıza çıkan bir problem.  Bazı kelimelerin doğru telaffuz edilmemesi, özellikle yerel ağızların etkisiyle yanlış söylenmesi, telaffuzla ilgili en önemli sorunu oluşturuyor. Elazığ’da ise yerel ağzın baskın olduğunu görüyoruz. Bireyler yerel ağzı kültürel bir unsur olarak görebiliyorlar ve sosyal hayatlarında bu ağzı kullanmaktan vazgeçemiyorlar. Bu durum doğru telaffuzun önündeki en büyük engellerden biri. Türkiye’de kamusal alanlarda İstanbul Türkçesini ortak telaffuz için  kullanıyoruz. Bu ağzın okullarda öğretilmesi ve kamusal alanda bu ağızla konuşulması oldukça önemli. Diğer yandan özellikle sosyal medyanın kullanımının artması ve yazılı dilde kullanılan kısaltmaların günlük dile aktarılması dilin bozulmasına ve telaffuzun kötüleşmesine yol açan bir süreç. Günlük konuşmalarda bazı kelimelerin gereksiz yere kısaltılması ya da bozulması, anlam kaybına yol açabiliyor. Bu tür kısaltmalardan özellikle kaçınılması gerektiğini düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.