OECD’den Türkiye Ekonomisi Değerlendirmesi: Büyüme Güçlü, Riskler Canlı

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), Türkiye'nin son dönemdeki ekonomik görünümünü değerlendirdiği kapsamlı “Türkiye İnceleme Raporu”nu yayımladı. Raporda, Türkiye'nin son on yılda OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ekonomilerden biri olduğuna dikkat çekilirken, mevcut risklerin sürdüğü ve temkinli politikaların devam etmesi gerektiği vurgulandı.

TÜRKİYE, GÜÇLÜ BÜYÜME KAYDETTİ

OECD’ye göre, Türkiye ekonomisi 2009-2023 yılları arasında yıllık ortalama yüzde 4,9 oranında büyüyerek dikkat çekici bir performans sergiledi. Bu büyüme, vatandaşların yaşam standartlarının artmasına ve yoksulluğun önemli ölçüde azalmasına katkı sağladı. 15-64 yaş arası nüfusta iş gücüne katılım oranı, 2005’te yüzde 50 seviyesindeyken 2023 itibarıyla yüzde 60’a yükseldi. Aynı dönemde yoksulluk oranı yarıya indi.

Raporda ayrıca Türkiye'nin ekonomik büyümesini çevresel kaynaklara zarar vermeden sürdürmeyi başardığı, emisyon, enerji tüketimi ve su kullanımı gibi alanlarda göreli ayrışma sağlandığı belirtildi.

ENFLASYONLA MÜCADELEDE TEMKİNLİ DURUŞ ÖNERİSİ

OECD, Türkiye'nin dış finansman ve yatırımcı güveninde iyileşme sağladığını kabul etmekle birlikte, bu sürecin sürdürülebilir hale gelmesi için enflasyonun hedeflenen patikaya oturmasının şart olduğunu ifade etti. Raporda, Türkiye'nin 2023 Mayıs seçimleri sonrasında makroekonomik çerçevede normalleşme sürecine girdiği ve sıkı para ile maliye politikalarının uygulandığı vurgulandı.

Ancak bu sıkılaşmanın hane halkı tüketimini kısıtlaması nedeniyle ekonomik faaliyetin önümüzdeki iki yıl boyunca zayıflayacağı öngörülüyor. OECD, Türkiye ekonomisinin 2025’te yüzde 3,1, 2026’da ise yüzde 3,9 oranında büyümesini bekliyor. Aynı yıl için enflasyon tahmini ise yüzde 17,3.

MALİ DİSİPLİN VE REFORM VURGUSU

OECD raporunda Türkiye’nin kamu borcunun GSYH’ye oranla düşük kaldığı, bütçe açığının ise 2026’da yüzde 2,6’ya kadar gerileyeceği belirtildi. Ancak sürdürülebilir büyüme için mali disiplinin korunması, harcamalarda verimliliğin artırılması, vergi tabanının genişletilmesi ve kapsayıcı büyümeyi destekleyecek yapısal reformlara ihtiyaç olduğu vurgulandı.

KADIN İSTİHDAMI VE NÜFUS YAŞLANMASI ÖNE ÇIKIYOR

Rapor, Türkiye’nin demografik yapısına ve iş gücü piyasasına da değindi. Özellikle kadınların iş gücüne katılım oranının düşük olması ve nüfusun giderek yaşlanmasının gelecekteki büyüme için risk oluşturduğu ifade edildi. OECD, kadın istihdamının artırılması için erken çocukluk eğitimi ve bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması gerektiğini belirtti.

YEŞİL DÖNÜŞÜM İÇİN UYARILAR

Türkiye’nin 2053 net sıfır emisyon hedefiyle uyumlu politikalar geliştirmesi gerektiğine dikkat çeken OECD, enerji üretiminde kömürden uzaklaşılması, emisyonların etkili şekilde fiyatlandırılması ve yeşil yatırımların teşvik edilmesi çağrısında bulundu.

CORMANN: “POTANSİYEL VAR, ANCAK REFORM ŞART”

OECD Genel Sekreteri Mathias Cormann da Türkiye'nin son yıllarda sergilediği ekonomik performansa değinerek, “Türkiye, OECD içinde en hızlı büyüyen ülkelerden biri. Bu güçlü ilerlemenin üzerine inşa edilmeli. Ancak sürdürülebilir büyüme için verimlilik artışı, reformlar ve dengeli politikalar büyük önem taşıyor” dedi.

Sonuç olarak, OECD raporu, Türkiye’nin güçlü büyüme kapasitesini ve önemli ekonomik kazanımlarını teslim ederken, bu başarıların kalıcı hale gelmesi için yapısal reformlar, yeşil dönüşüm ve enflasyonla mücadelede kararlılık mesajı veriyor.