Kekemelik Nedir, Nasıl Düzeltilir?
GÜNDEMKekemelik Nedir, Nasıl Düzeltilir?
Kekemelik, çocuklukta başlayan normal akıcılık ve konuşma akışıyla ilgili sık ve önemli problemleri içeren bir konuşma bozukluğu. Kekemelik sorunu olan bireyler ne söylemek istediklerini bilirler, ancak söylemekte zorluk çekerler. Örneğin bir kelimeyi, heceyi, ünsüz veya ünlü sesi tekrarlayabilir, uzatabilirler veya konuşma sırasında duraklayabilirler.
Kekemelik hastalığı için Dil ve Konuşma Terapisti Fatih Özdemir kekemelik nedir, kekemelik nasıl oluşur, kekemelikte yaşın önemi ve kekemeliğin terapisi nasıl tedavi edilir gibi konular hakkında Bakış Haber’e özel açıklamalarda bulundu.
KEKEMELİK NEDİR?
Kekemelik, konuşma ritminin ve akıcılığının bozulmasıyla kendisini gösteren bir konuşma bozukluğu diye konuşan Fatih Özdemir “Konuşmanın akıcılığı; ses, hece veya sözcük tekrarları, seslerin normalden daha uzun sürecek şekilde uzatılması veya konuşma sırasında istemsiz duraklamalar şeklinde ortaya çıkabiliyor. Bunun yanı sıra kekemeliğe eşlik eden yüz buruşturma, göz kırpma, el sallama gibi ikincil davranışlar gözlenebiliyor. Kekemelik bireylerin yüksek kaygı hissi ve buna eşlik edecek şekilde sosyal ve iletişimsel problemler, akademik problemler vs yaşamasına sebep olabilir” dedi.
“EDİNİMSEL VE GELİŞİMSEL”
Kekemeliğin neden oluştuğunu açıklayan Özdemir “Kekemelik edinimsel ve gelişimsel kekemelik olarak ikiye ayrılır. Edinimsel kekemelik çok sık görülmemekle birlikte nörojenik (serebrovasküler lezyonlar, kafa travması, iskemik ataklar vs sonucu oluşabilen) ve psikojenik (psikolojik etmenler, aşırı stres ve kaygı problemleri sebebiyle) sebeplerle ortaya çıkabilir. Gelişimsel kekemelik ise en sık gözlenen kekemelik tipidir. Gelişimsel kekemelik; bilişsel, genetik, motor, dilsel, nörolojik ve çevresel faktörlerin etkilediği çoklu nedenlere dayanan nörogelişimsel bir bozukluk. Gelişimsel kekemelik en sık görülen kekemelik tipi olmakla birlikte genellikle okul öncesi yaşlarda ortaya çıkar ve bu yaş grubunda çoğunlukla bir müdahaleye gerek kalmadan geçebilir. Kekemeliğim Kendiliğinden iyileşme veya kronikleşmesinde cinsiyetin, başlangıç yaşının, genetik yatkınlığın, mizaç özelliğinin ve çevresel etkenlerin etkisi oldukça yüksektir” diye konuştu.
“2-5 YAŞ ARASINDA GÖRÜLÜR”
Kekemeliğin 2-5 yaş arasında olduğunu belirten dil ve konuşma terapisti Özdemir “Kekemelik çocuklarda sıklıkla dil gelişiminin yoğun olduğu 2-5 yaş arasında görülür. Çocuklarda erken süreçte ortaya çıkan kekemelik çoğunlukla geçicidir ancak bu sürecin uzaması veya kekemeliğin şiddetlenmesi, bir dil ve konuşma terapistinden destek almayı gerektirebilir.Yetişkinlerde ise kekemelik artık çok büyük ihtimalle kalıcı olduğu söylenebilir. Yetişkinlik döneminde devam eden kekemelik için çocukluk çağında profesyonel bir destek almadığı ve yetişkin bir bireyin daha fazla kaygı ve farkındalık düzeyinde olmasıyla birlikte kekemelik daha farkı ve şiddetli seyredebilir. Ayrıca yetişkinlerde iş ve sosyal hayatın getirdiği stres etmenler kekemelik üzerinde etkilidir. Özetle çocukluk çağında kekemelik belirli bir yaş grubunda kabul edilebilir, geçme ihtimali yüksek görülebilirken yetişkin bir bireyde artık kendiliğinden ortadan kalkma ihtimalinin azalmasıyla birlikte terapi ihtiyacı daha fazladır” ifadelerini kullandı.
“HER YAŞ GRUBUNA GÖRE DEĞİŞİKLİK”
Kekemelik terapisi her yaş grubuna göre değişiklik gösteriyor diyen Fatih Özdemir “Okul öncesi ve okul çağı çocuklarda çoğunlukla ailenin de terapilerde etkin bir şekilde görev alması gerekebilir. Terapide nihai amaç;
bireyin kaygılarının azaltılması, iletişim becerilerinin gelişmesi, sosyal becerilerinin gelişmesiyle birlikte etkin birer iletişimci olmalarını sağlamaktır. Terapinin planlaması ve seyri bireyden bireye değişiklik gösterse de kekemeliğe karşı olumsuz duyguların azaltılması ve çeşitli tekniklerle konuşmanın akıcılığının artırılması amaçlanmaktadır. Kekemelik terapisinde görev alan meslek grubu Dil ve Konuşma terapistleridir. Terapist çeşitli sebeplerle, farklı alanlarda uzman kişilerle iş birliği içerisinde çalışabilir ancak kekemelik terapisinde esas rol dil ve konuşma terapistlerinindir” dedi.
İlginizi Çekebilir