© Elazığ Günebakış Gazetesi

Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Baysal: ‘Meme Kanserinde Erken Teşhis Hayat Kurtarır’

Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Baysal: ‘Meme Kanserinde Erken Teşhis Hayat Kurtarır’

Her 8 kadından biri meme kanserine yakalanma riski taşıyor, aile öyküsü olmasa bile risk ortadan kalkmıyor. Konuyla ilgili Bakış Haber’e açıklamalarda bulunan Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Feridun Baysal, meme kanserinde Erken tanının hayat kurtarıcı olduğuna dikkat çekti.

Özel Haber: Aylin Solmaz

Meme kanserinin kadınlarda en sık görülen ikinci kanser türü olduğunu belirten Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Baysal “Her 8 kadından biri yaşamının herhangi bir döneminde meme kanserine yakalanabilir" dedi.

SİGARA, ALKOL, DEODORANT DA RİSK FAKTÖRLERİ ARASINDA

Sigara içmek, alkol kullanmak ve diyabet gibi durumların da meme kanseri riskini artırdığını vurgulayan Baysal, koltuk altına uygulanan deodorant, roll-on ve alüminyum içeren ürünlerin de risk faktörleri arasında yer aldığını söyledi.

GENETİK FAKTÖRLER ÖNEMLİ AMA TEK BAŞINA BELİRLEYİCİ DEĞİL

Ailesinde meme, yumurtalık, kolon veya tiroid kanseri olan kişilerin mutlaka genetik araştırma yaptırmaları gerektiğini belirten Dr. Baysal, "Özellikle ailede 40 yaşın altında meme kanseri görülmüşse, genetik tarama şarttır" dedi. Ancak meme kanserlerinin sadece %12’sinin genetik geçişli olduğunu vurgulayan Dr. Baysal, "Kalan %88'lik kesimde aile öyküsü yoktur. Bu nedenle, 'Ailemde yok' diyerek riskin olmadığı sanılmamalı" diye konuştu.

40 YAŞINDAN SONRA YILLIK TARAMALAR ŞART

Erken tanının önemine vurgu yapan Dr. Feridun Baysal, "40 yaşından itibaren her kadın yılda bir kez mamografi ve meme ultrasonu yaptırmalıdır. Ayrıca, mamografi çekimi için en uygun zaman adet döngüsünün 12. ile 14. günleri arasıdır. Bu dönem görüntü kalitesini artırır" dedi.

BİYOPSİDEN KORKMAYIN, TÜMÖRÜ YAYMAZ

Memede fark edilen kitlelerin mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini belirten Dr. Baysal, "Ultrason ve mamografi ile başlanır, gerekiyorsa MR çekilir. Şüpheli durumlarda kalın iğne biyopsisi yapılır. Ancak halk arasında yanlış bilinenin aksine, biyopsi kanserin yayılmasına neden olmaz" açıklamasında bulundu.

Meme kanseri tanısı konulduğunda izlenen tedavi sürecine de değinen Dr. Baysal, "Bazı hastalarda ameliyat öncesi kısa süreli kemoterapi gerekebilir. Ardından radyoterapi uygulanır. Patolojik bulgulara göre ağızdan alınacak ilaçlarla uzun dönem tedaviler de gerekebilir. Ancak tüm bu sürecin başarısı, erken teşhisle doğrudan bağlantılıdır" ifadelerini kullandı.

Son olarak Dr. Feridun Baysal, “Meme kanserinde en önemli unsur erken tanıdır. Erken teşhis, hayat kurtarır” diyerek tüm kadınları düzenli kontrol yaptırmaya çağırdı.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER