Elde Şekillenen Bir Miras: Bakırcılık

Elazığ ‘da köklü bir geçmişe sahip olan bakırcılık sanatı, neredeyse son temsilcileriyle ayakta kalmaya çalışıyor. Elazığ’ın Hüseynik Mahallesi’nde doğup büyüyen Hasan Hüseyin Toprak, bu geleneğin günümüzdeki canlı tanıklarından biri.

Baba mesleğini sürdüren Toprak, 40 yıllık ticaret geçmişiyle Elazığ’ın Bakırcılar Sokağı’nda hâlâ üretim yapan tek imalatçı olarak dikkat çekiyor.

Haber: Aylin Solmaz

Bakış Haber olarak Bakır imalatçısı Hasan Hüseyin Toprak ile bir röportaj gerçekleştirdik.

Toprak, bakırın üretim yolculuğunu şöyle anlatıyor:

“Elazığ’ın Maden ilçesindeki yer altı kaynaklarından bakır temin ediyoruz. Bu ham madde Kahramanmaraş’ta saf bakıra dönüştürülüp levha haline getiriliyor. Biz de bu levhaları alarak tamamen insan gücüyle işliyoruz. Kimi ürünleri döverek, kimilerini ise makinelerle şekillendiriyoruz. Her biri el emeğiyle, büyük bir özveriyle hazırlanıp halkımızın sofrasına kadar ulaşıyor.”

“YENİ USTALAR YETİŞMİYOR”

Ancak bakırcılık, sadece üretim değil; aynı zamanda bir kültür meselesi. Bu kültür ise her geçen gün biraz daha yok oluyor.

“Elazığ’da ne bir bakır kursu var ne de bu işi öğrenmek isteyen gençler. Türkiye genelinde de benzer bir durum söz konusu. Böyle giderse 10 yıl sonra bakıra dair hiçbir iz kalmayacak. Bu, sadece mesleğin değil, kültürel bir mirasın da yok oluşu demektir,” diyor Hasan Hüseyin Toprak, endişesini dile getirerek.

“BAKIR SAĞLIKTIR, LEZZETTİR, KÜLTÜRDÜR”

Bakırın yalnızca bir mutfak eşyası olmadığını vurgulayan Toprak, hem sağlığa hem de damak tadına olan katkılarını şöyle açıklıyor:

“Çaydanlıklarımız çok tercih ediliyor çünkü bakır çaydanlıkta demlenen çayın tadı bambaşka oluyor. Biz ailecek evimizde hep bakır kullanırız. Özellikle suyu bakır sürahilerde bekletiyoruz. Çünkü bilimsel olarak da kanıtlandığı gibi bakır, suya mineral ve vitamin kazandırıyor.”

EN ÇOK TERCİH EDİLEN ÜRÜNLERİN FİYATLARI

Tava: 300 TL

Çaydanlık: 1000 TL

Sürahi: 1000 TL