Dr. Ömer Deniz: ' Dijital Şiddet Gençleri Hedef Alıyor'

Sosyal medya platformlarının yaygınlaşmasıyla birlikte dijital şiddet, bireylerin ruh sağlığını tehdit eden önemli bir sorun haline geldi.

Medyada karşılaştığımız dijital şiddetin bireylerin ruh sağlığı üzerinde ne gibi etkileri var? Dijital şiddetten korunmak için ne yapılabilir? Psikiyatri Doktoru Ömer Deniz Bakış Haber’e anlattı.

Haber: İrem Yılmaz

Teknolojinin gelişmesi, iletişimin artması, internet ortamının yaygınlaşmasıyla birlikte günümüzde sosyal medya kavramının ön plana çıktığını belirten Dr. Deniz, "Günümüzde her bireyin, gençler ve çocuklar dahil olmak üzere İnstagram, Facebook, Twitter gibi sosyal medya hesapları var. Ya da başka internet ortamlarında kişilerin mesajlaştıkları, haberleştikleri, iletişim kurdukları platformlar var. Bu ortamlar kimi zaman olumlu amaçlarla kullanılsada bazı kişiler tarafından kötü amaçlarlada kullanılabiliyor” ifadelerini kullandı.

"DİJİTAL ŞİDDET 15-30 YAŞ ARASI BİREYLERİ DAHA ÇOK ETKİLİYOR"

Sosyal medya platformlarının, internet ortamının kullanılarak insanlar üzerinde şiddet, tehdit, hakaret, küçük düşürme, aşağılama gibi davranışların, olumsuz haberlerin, görüntülerin, gerçeğe aykırı  bilgilerin paylaşılması durumlarını dijital şiddet olarak tanımlayan Uzman Dr. Ömer Deniz

“Dijital şiddetin çoğunlukla ergenlik dönemindeki ve 15-30 yaş arası genç bireyleri etkiliyor ,  İnsanların tehdit edilerek küçük, düşürülerek sıkıntıya düşüyorlar  ve bir takım ciddi ruhsal problemler yaşayabiliyorlar” dedi

" DİJİTAL ŞİDDETİN DEVAM ETMESİ FARKLI RUHSAL PROBLEMLERE YOL AÇABİLİR"

"Dijital şiddetin devam etmesi halinde giderek insanların ruh sağlığını bozabilecek bir takım patalojik  durumlara sebep olabileceğini belirten psikiyatri Dr. Ömer Deniz,

Travma sonrası stres bozukluğu, anksiyete kaygı bozuklukları depresyon, kaygı ve üzüntü durumları gibi değişik ruhsal problemlere yol açabileceğini söyleyerek, "İnsanlar kendilerini güvende hissedemezler, özgüvenleri bozulur hayattan tat alamazlar, Mesleki işlevsellikleri, aile ilişkileri, ve toplumla olan sağlıklı ilişkilerinde ciddi bozulmalara sebep olur" dedi.

"DİJİTAL ŞİDDETE MARUZ KALAN KİŞİLERİN KORUNMA YOLLARINI BİLMELERİ GEREKİYOR"

Djital şiddete maruz kalan kişilerin korunma yollarını bilmeleri gerektiğine değinen Ömer Deniz, Dijital şiddete maruz kalan ya da her türlü şiddet davranışına maruz kalan bireyler bunun farkına varıp bununla ilgili bir farkındalık oluşturarak bunu paylaşmaları gerektiğine vurgu yapan Deniz, "Dijital şiddete maruz kalan kişi ergense anne babası, öğretmeni, yakın arkadaşıyla paylaşabilir. Bir yetişkinse yakınında ki arkadaşıyla, çevresiyle paylaşabilir,ailesinden destek alabilir böyle bir duruma maruz kaldığını bununla nasıl başa çıkabileceğini araştırması ya da paylaşmasının önemini vurguladı.

"SUSMAK ŞİDDETİ DAHADA ARTIRAN BİR DURUMDUR"

Maruz kalınan şiddet karşısında sessiz kalmanın çözüm olmadığını belirten Uzman  Dr. Deniz, Susmanın şiddeti daha da artıran bir durum olduğunu söyledi.

Şiddet davranışına maruz kalan kişilerin yaşadıkları durumu mutlaka çevreleriyle paylaşmaları gerektiğine dikkat çeken Deniz, Çevreyle paylaşmanın yeterli olmadığı durumlarda yasal yollara başvurmanın önemine işaret etti. 

" HİÇ KİMSE YALNIZ BAŞINA DEĞİL"

Tehdit, iftira, özel görüntülerle şantaj, aile içinde ki düzeninin bozulmasına yönelik kötü amaçlar, maddi talepler gibi durumlarda vakit kaybetmeden polis ya da savcılığa başvurulması gerektiğine değinen Deniz, "Günümüzde internet suçlarıyla ilgili ciddi cezalar var. Giderek bu konuda parlamentolar, meclisler yasalar çıkarıyor. Dolayısıyla hiç kimse yalnız başına değil, mutlaka destek almamız gerekiyor. Hem kanunlardan yasal yollardan hem de çevremizden bu konuyla ilgili destek almak en doğrusu" ifadesini kullandı.

 "Sustukça sıra sana gelecek" diye bir laf var. Şiddet davranışı sustukça artar. Dolayısıyla susmayacağız. Farkına vardığımızda bunu paylaşmak ve önlemlerini almak gerekir dedi.