Bariatrik Cerrahide Beslenme Ve Diyetin Önemi
GÜNDEMBariatrik Cerrahide Beslenme Ve Diyetin Önemi
Bariyatrik Cerrahi, obezite tedavisinde çeşitli yöntemlerle uygulanan, yaşam tarzı değişiklikleri ve dikkatli beslenme ile kalıcı kilo kaybı sağlamayı amaçlayan bir cerrahi işlemdir.
Uzm. Diyetisyen İlayda Aydın Bariatrik Cerrahi ve sağlıklı beslenmenin önemi hakkında Bakış Haber’e özel açıklamalarda bulundu.
Haber: Seher Kan
Bariyatrik cerrahi, obezite tedavisinde önemli bir seçenek olarak günümüzde yaygın şekilde uygulanıyor. Tüp mide ameliyatı gibi farklı türleri bulunan bu cerrahi işlemler, hastaların yaşam kalitesini artırmayı hedeflerken, aynı zamanda doğru beslenme ve yaşam tarzı değişiklikleriyle sürdürülebilir başarı sağlamak için büyük bir özen gerektiriyor.
BARİATRİK CERRAHİ NEDİR VE TÜRLERİ NELERDİR?
Bariatrik Cerrahi halk arasında tüp mide ameliyatı veya zayıflama ameliyatı olarak biliniyor diyen Aydın “Bariatrik Cerrahinin türleri var sadece tüp mideden ibaret değil, bağırsağa müdahale edilen emilim bozucu veya bağırsağa müdahale edilmeden sadece midenin tüp haline getirildiği ve farklı ameliyat türleri de mevcut genel olarak tüp mide yani tıptaki dili, Sleeve Gastrektomi olarak geçiyor” dedi.
BARİATRİK CERRAHİ KİMLERE UYGULANIR?
Bariatrik Cerrahinin uygulanabilmesi için öncelikle gelen hastaların beden kütle indeksine bakıldığını yani boy ve kilonun bölünüp çarpılarak hesaplandığı bir çözümleme metoduyla hastaların ameliyata uygun olup olmadığına bakıldığını söyleyen Aydın “18 -24 aralığındaysa bireyler normal vücut kitle endekslerinde oluyor 25-29 aralığındaysa hafif şişman sınıfında oluyorlar 30 -35 aralığı birinci sınıf obezite 35-40 aralığı ikinci sınıf obezite 40’ın üstünde morbit obezite ölüm ve hastalık riskinin arttığı sınıf diyoruz biz buna. Morbit Obezite’yi bu şekilde sınıflandırıyoruz. Hatta 50’nin üzerinde süper obez olarak geçiyor literatürde. Bariatrik Cerrahi de belli vücut kitle indeksine uyan ve belli hastalıkları olan hastalara yapılıyor herkese tabii ki uygulanmıyor yani herkeste endikasyonu yok. bize başvuran hastaları endikasyonu olan ve olmayan hastalar olarak ayırıyoruz Burada önce vücut kitle indekslerine bakıyoruz öncesinde saydığım sınıflandırma 35 üzerinde olan vücut kitle indeksi ve bir yandaş hastalığı olan yani diyabet gibi kardiyovasküler hastalık gibi herhangi bir kronik rahatsızlığı olan ve vücut kitle indeksi 35’in üstü olan hastalara veya vücut kitle endeksi 40’ın üstü olup herhangi bir hastalığı olmayan yani olsun olmasın herhangi bir kronik hastalığı buna bakılmadan bu şekilde ameliyata uygun görülüyor. Olaya sadece vücut kitle endeksi olarak bakmıyorlar. Aynı zamanda kişinin psikolojik bir rahatsızlığı var mı, ameliyata uyum süreci nasıl olacak, gebelik durumu var mı? Mesela gebeliği olan bireylere de yapmıyoruz alt başlık olarak bunlara bakıp buna göre cerrahlarımız ameliyat olup olmayacağına karar veriyor” diye konuştu.
BARİATRİK CERRAHİ NASIL UYGULANIR?
Aydın bize başvuran hastaların boy ve kilolarına baktıktan sonra “Hastanede anestezi işlemleri yapılıyor anesteziden onay alması gerekiyor bu hastaların, göğüs cerrahlarına veya farklı doktorlara görünüp psikiyatristlere de görünüyorlar buna göre onay alıyor hastalar. Bu hastalar ameliyat olabilir, anestezi olabilir, birçok doktor görüyor bunları, ameliyata uygun oldukları sonucuna varılan hastalara genel anestezi altında böyle yaklaşık 4-5 tane delikle kapalı ameliyatla yani laparoskopik diyoruz biz buna kapalı ameliyatla bu gerçekleşiyor bu yüzden yara iyileşmeleri çok daha hızlı oluyor tamamen açık bir ameliyat olmadığı için. 4-5 kesi yerlerinden böyle stepler hatları oluyor bunlarla cerrahlar girip kameradan bakıp midenin %80’ini ortalama çıkarıyorlar %80’ini %90’ını. Ufak bir mide hacmi kalıyor tabii ki 90- 100 mm. Bu kısıtlı mide hacmiyle ameliyat sonrasında beslenme de çok önem arz ediyor tabii ki ve biz diyetisyenler burada çok büyük rol oynuyoruz” şeklinde konuştu.
BARİATRİK CERRAHİ RİSK TEŞKİL EDİYOR MU?
Bariatrik Cerrahi ameliyatının risklerine de değinen Aydın “Risk hakkında şöyle bahsedebilirim sonuçta bir anestezi alınıyor bu hangi ameliyat olursa olsun ister basit bir burun estetiği ameliyatı, ister farklı bir ameliyat, genel anestezi alınan her ameliyatta ufak da olsa risk vardır. Mesela pıhtı riski vardır ameliyattan sonra pıhtı oluşumuyla birlikte Allah korusun hani ölümlere kadar gidilebiliyor. Ameliyatın kendi riski de kaçak riski olabiliyor midenin büyük bir dokusu çıkarıldığı için kalan kısmı da zımba hattıyla birleştiriliyor, bu zımba hattından besinler sızıntı yapabiliyor beslenme süreçlerini hasta dikkatli uymazsa doğru ameliyat prosedürleri uygulanmazsa kaçak dediğimiz bir durum oluşuyor ve sepsis yani kan zehirlenmesi görülebiliyor hastada, bu da yine hastayı ölüme kadar götürebiliyor bunlar literatürde çok düşük riskler barındırıyor yani %1 gibi. Genel anestezinin riski her ameliyatta var bu ameliyatı özgü bir şey değil yani” dedi.
BARİATRİK CERRAHİ İŞLEMİNDEN SONRA BESLENME VE DİYET
Tüm hastalarda bilinçli ilerlemekte çok fayda var diyen Aydın, “Hastaların bu ameliyatı sihirli bir değnek olarak görmemeleri gerekiyor. Çünkü ameliyattan sonra kısıtlı bir mide hacmi var ama geri kilo alan hastalar da çok ameliyattan sonra bir bakıyoruz bir yıl sonra hasta geri kilo almış vergi kilonun %30’nu geri almış bu da diyeti uyumsuzluktan kaynaklanıyor yani ben mide hacmini küçülttüm ne yersem yiyeyim kilo almam zaten küçük bir midem var gibi düşünmeleri gerekiyor çok ciddi kurallarımız var katı sıvı ayrımız var ömür boyu gazlı içecekler yasak bu hastalarda böyle kurallara da biat etmeleri gerekiyor ve diyet diyetisyen takibi de çok şart geri kilo almama üzerine yeterli kilo verebilmek üzerine yani yaşam tarzını değiştirecek birey. Yani ameliyat oldun bitti değil beslenmesini kişi her daim dikkat edecek. Hangi ameliyatı olursa olsun tabii ki sonuçta yine yediklerimizden yani yediklerimizin kalitesinden geçiyor süreç” ifadelerini kullandı.
İlginizi Çekebilir