© Elazığ Günebakış Gazetesi

Bahşi: “Mülakatın Vicdanları Sızlatan Bir Yapısı Var!”

Bahşi: “Mülakatın Vicdanları Sızlatan Bir Yapısı Var!”

Eğitim Bir – Sen 1 No’lu Şube Başkanı İbrahim Bahşi, gündeme dair gelişmeler hakkında Bakış Haber’e Özel Açıklamalar Yaptı

Kamuda Tasarruf Tedbirleri, Sözlü Mülakatlar, İl Faaliyetleri ve Hasan Nasrallah’ın şehit edilmesi hakkında Eğitim Bir – Sen Elazığ İl Başkanı İbrahim Bahşi ile Bakış Haber olarak özel bir röportaj gerçekleştirdik. Sorularımıza içtenlikle cevap veren Başkan Bahşi, önemli konulara parmak bastı.

- Kamuda Tasarruf Tedbirleri ile ilgili Geçtiğimiz Hafta Bir Basın Açıklamanız Oldu 2 No'lu Şube Başkanı Haluk Bey ile birlikte. Tasarruf Tedbirlerinin size etkileri hakkında biraz bilgi verebilirmisiniz?

“Bizim toplu sözleşmeyle yüküm altına alınan  bazı kazanımlarımız  maalesef  bu süreçte  beş kazanımız  tasarruf tedbirleri  kapsamında  anlam tedbirlerine takılı. Bizim toplu sözleşme yüküm altına alınan kararlar kanun hükmünde kararnameyle resmi gazetede yayımlanır ve yürürlüğe girer.Dolayısıyla bunların geri alınması bir genelge ile mümkün değil. Yani bu tamamıyla hukuka aykırı bir durum.Kamuda bizde tasarrufun yapılmasından yanayız. Yani her alanda tasarrufun yapılması lazım,bireysel olarak da aile olarak da bizler tasarruf edelim. Aile açısından düşündüğümüz zaman kaynakların israfı, ekmeğin israfı, suyun israf edilmesi anlamında  toplumsal anlamda duyarlılık oluşturulması gerçekten çok önemli ama bu kamuda ki çalışanları mağdur edecek bir uygulamaya dönüştürüldüğü zaman bunun kabulü mümkün değildir.Yani taraflar arasında kamu iş verenler sendikalar arasında yapılan toplu sözleşme görüşmelerinde karar altına alınan bir yüküm daha sonra engellenmesi uluslararası sözleşmeler, anayasaya 4688 sayılı sendika kanununa aykırılık teşkil etmektedir.Yani bu bir toplu sözleşme yükmü olan, bir servis hizmetlerinin sağlanmasında Kamu iş verenine büyük bir sorumluluk yüklenmiştir.Bu servis hizmetinin sağlanmasının konusunda kamu işverenine yapılan hatadan vazgeçmelidir.Ciddi anlamda tasarruf sağlıyor mu hayır. Olaya şöyle baktığımızda kamu çalışanlarının hepsi servis hizmetinden faydalanmıyor. Kamu çalışanlarının büyük bir kısmı öğretmenlerdir. Şuan 1 milyon 200Bin’e yakın öğretmen var. Kamuçalışanlarının tamamını düşündüğümüz zaman 3’te 1’i hemen hemen yarısı öğretmenlerdir.Merkez teşkilat hariç diğer tüm kamu kurumlarında öğrenmelerinin servis hakkı yok.Karayolları, DSİ ve diğer bazı kurumlarda servis imkanı var. Şimdi tasarruf gibi düşünülüyor ama bu olmadığı zaman kamu çalışanları kendi araçlarıyla geldiğinde trafik yoğunluğu, trafik kazasına ve büyük bir israfa neden olacak. Bu açıdan bakmak gerekir”

“BU HAKLARIN GERİ ALINMASI DOĞRU DEĞİL”
“Verilmiş olan bu hakların, karşılıklı istişare edilip alınması ama daha sonra çalışanların elinden bu hakların alınması doğru değil. Kamu çalışanlarına bir hizmet olarak verilmiş ama alınması gerçekten  kamu çalışanları üzerinden böyle bir tasarrufa gidilmesi emeklerinin karşılığını alamamaları ve böyle hizmetten mahrum edilmesi bizim bu tasarruf paketinin gerçekten olmaması gereken  bir yönüyle  bizim karşı çıktığımız bir daha gözden geçirilmeli.Bunlar tamamen hukuki zeminde peşini bırakmayacağımız verilmiş hakların geri alınmasının doğru olmadığı savunduğumuz haklarımız en kısa zamanda geri adım atılır. Çalışanlar mağdur edilemez.”

- Sözlü Mülakatlarla İlgili Genel Başkan Ali Yalçın Bey’in de görüşleri olmuştu. Bu konuda sizin düşünceleriniz nedir?

Mülakatlar ülkemizde başladığı tarihten itibaren genel merkezimizin duruşu net. Yani biz mülakata karşıyız. Bu ülkede mülakatlar mağduriyet oluşturdu hem öğretmenlik mesleğine başlamada bizim 20 bin atama yapılacaksa bunun 3 katı mülakat çağırılıyor. Türkiye’nin bölgesel olarak. Değişik illerinde mülakat komisyonları oluşturuluyor. Bu adaylar mülakata gitmek için yoğun bir çaba sarfediyor ve gidiyor. Hem bir emek bir zaman, yakıt bir çokalanda israf olmuş oluyor. Aslında KPSS puanıyla atanacak kişi sayısı belli olmasına rağmen yani bizi işte burada tepki gösterdiğimiz zaman bakanlık diyor ki biz zaten puanları değiştirmeyeceğiz. Gerçekten bu mesleği icra edemeyecek durumda olan ve ya herhangi bir terör örgütüyle bağlantısı olanları eleyeceğiz. Bu amaçla mülakat yapıyoruz diyorlar. Madem kimse elenmeyecek güvenlik soruşturması yapılsa terör ile bağlantısı olanı bizde istemiyoruz. Güvenlik soruşturmasıyla bunlar elenebilir. Ama mülakatın vicdanları sızlatan bir yapısı var. Şuan hiç kimsenin mülakatla atama olmasını istemiyor. Bazı kurumlar hariç. Özel kurumlar için böyle bir eleme yapabilir bu istihbarat olabilir, askeriye olabilir ama memur alımlarında personel alımlarındaveya öğretmen alımlarında yani mülakat yerine güvenlik soruşturması yapılabilir. Sıralama buradaki alım sıralaması KPSS puanına göre yapılmalı. Çünkü herkes bir emek veriyor üniversiteye gidiyor. KPSSsınavına giriyor iyi br puan alarak iyi bir sıralamaya giriyor ama mülakat denince herkesin uykusu kaçıyor. Çünkü adalet duygusunu zedelemeden bizim buatamaları yapmamız için mülakatın gündemimizden kalkması gerekiyor.”

“BÜYÜK BİR GARABET”
Daha yüzü gülen daha duyarlı öğretmen seçmek istiyorsak üniversiteye girişte öğretmen adaylarını seçerken burda seçici kurul tarafından böyle bir mülakata aldıktan sonra üniversiteye alalım. Bu öğrencilerimiz üniversitelerini bitirsinler. Bitirdikten sonra KPSS sıralamalarına göre atamaları yapılsın. Aksi halde gerçekten adalete olan inancı mülakata hiç yok adil bir sistem ortaya koymuş olamayız. Şu anda 20 bin öğretmen mülakata girdi, hala sonuçlar açıklanmadı. Biz eğitim öğretim yılında öğretmenleri sahada beklerken şuanAnkara’dan aldığımız duyumlara göre şubat ayında bu öğretmenlerin ataması gerçekleşecek, maalesef büyük bir garabet. Ocak ayının sonuna kadar sonuçlar açıklanmayacak. Şimdi düşünün bu arkadaşlarımızın 60 bin kişisinin psikolojisini düşünün. Mülakata gitmiş gelmiş puanını hala bilmiyor. Kendi branşında 600 kişi alınacaksa 150 Kişi tedirgin. Erzurum’daki komisyon fazla puan vermişse benim sıralamam değiştimi. Benim sıralamam nerde kaldı. Ben atanabilecekmiyim? Böyle tedirginlikleri var bu bizi üzüyor. Bu bir sisteme oturması gerekiyor bunları adil ve hakkaniyetli bir şekilde KPSS puanıyla atanması gerekiyor. Madem puan değişmeyecekse bu kadar insanın niye ülkenin bir köşesinden bir köşesine mülakat için koşturuyoruz. Ve şuan her dönem farklı bir spekülasyonla bir yayılan haberlerle Kayseri’de ki tam puan verdi Diyarbakır’da ki KPSS ile tam puan verdi ama Erzurum’daki 7 puan farklı verdi gibi haberler yayınlanıyor geri çekiliyor bu bizi üzüyor. Arkadaşlarımızın bize olan devlete olan adalete olan inancı bizi mahvediyor rencide ediyor bu mülakatın gündemimizden en kısa zamanda çıkmasını istiyoruz. Sendika olarak, en kısa zamanda ülkenin gündeminden çıkmasını istiyoruz”

 

- Eğitim Bir - Sen Elazığ 1 No'lu Şube Başkanlığı'nın faaliyetleri hakkında bilgilendirmeler verir misiniz?

30 Eylül psikolojik danışmanlar ve rehber öğretmenler günüydü.Biz de sendika olarak diğer sendika ile birlikte rehber öğretmenlerimizi rehberlik araştırma merkezimizde temsilen arkadaşlarımızı gittik günlerini kutladık ve pasta kesimi yaptık.Yeterli sayıda psikolojik danışman olmamasına rağmen ve alanları çok zor bir alan biliyorsunuz, özel alan eğitimi olduğu için. Sürekli sorun çözme peşindeler. Onlarında günlerini kutluyorum başarılar diliyorum. Şimdi hem biz sendika olarak, şuanda yarından itibaren bu öğretmenlik meslek kanununa yoğunlaşmış durumdayız. Öğretmenlik meslek kanunun bir kısmı mecliste görüşüldü. Şuan meclis gündemine gelecek. Genel kurulda görüşülecek. Özellikle bizim öğretmen arkadaşlarımızın özlük haklarını içeren, bu kanunun baş öğretmenlik uzman öğretmenlik kariyer sisteminde ki uzman öğretmenlik için 5 yıl, baş öğretmenlik için 10 yıl, hizmet sonunda baş öğretmenlik olmaları ve 20 yılını dolduran herkesin baş öğretmenlik sınavına girmelerini talep ediyoruz.Bu kanun öğretmenleri rahatlatacak, öğretmenlerin sosyal ve özlük haklarına kavuşacağı bir kanunlaşması için şiddet konusununda içinde bulduğunu ödül ceza konusunun bu kanunda yer aldığı, okul yöneticilerimizin profesyonel bir meslek kanunu istiyoruz. Şiddet konusunda her gün bir haber duyuyoruz. Eğitim çalışanlarına bir şiddet konusu var. Bununda bu kanunda yer almasını istiyoruz. Bir sendika olarak bu çalışmalara destek veriyoruz çalışmalar yapıyoruz.

Ana sınıf öğretmenlerimizin 50 dakika dersi var hiç ara vermeden. Bu anlamda özlük haklarının olmasını istiyoruz. Bunu sürekli gündemimizde tutuyoruz. Ek ders ücretlerinin arttırılması için, çalışmalar yapıyoruz. Şuan bu sadece ilimizde değil. Türkiye genelinde bir sorun.

“ELAZIĞ’DA EKSİKLİKLER GÖRDÜK”
“Elazığ üzerinde tüm okullarımızı gezdik. Yaptığımız ciddi çalışanlarımızda okulların temizlik hizmetlerinde eksik olduğunu gördük.  Sınıflar sayı olarak kalabalık hem lavaboların temizliği. Bakanlık bir proje geliştirdi bu konu için. Daha önce işkur üzerinde TYP dediğimiz bir proje vardı. Bu değiştirildi haftanın 3 günü 8 saat çalışmak isteyen arkadaşlarımızın yarısı gelmedi. Bir kısmıda başlayıp bıraktı. O yüzden bu alanda büyük bir sıkıntı yaşıyoruz. Temizlik hizmetlerinin biz bir bütçe verilerek, nasıl ki hastanelerde hizmet alımı yapılıyorsa okulun kendi durumuna, sınıf sayısına, bina sayısına, öğrenci sayısına göre, derslik sayısına göre bakanlık ayarlayabilir. Bunların genel hizmetlerine geçmesini istiyoruz.Bu yıl yine bir bilenle bilge nesil projesi yapacağız. Hem edebiyat branşında ki arkadaşlarımız hem de bu branşta olmasa bile öğrenciyle derdi olan öğrenciyle ilgilenmek isteyen arkadaşlarımızı  belirlediğimi 3 kitapları öğretmenlerimize veriyoruz. Öğretmenlerimiz öğrencilere okutuyor, kitapla ilgili öğrencilerle bir araya gelerek çalışma yapıyor. Çay içiyor, çiğköfte yoğuruyor, sinemeya gidiyorlar.  Son da öğrencilerden kompozisyon isteniliyor. Gelen kompozisyonları bir komisyon grubuyla birinci ikinci ve üçüncü seçilerek ödüllendiriliyor.”

- Sizin Filistin ve İslam Alemi Duyarlılığınız herkesin malumu. İsrail'in son saldırılarında Nasrallah'ın vefat ettiği duyuruldu? Son süreci değerlendirirmisiniz?

Her zaman birinci konumuz Gazze. Doğu Türkistan. İlimizde Gazze ile sıkıntıları paylaşan kendine dert eden program yapmak isteyen 2 ayrı platform oluştu. Biri Gazze direniş platformu, diğeri EL-AKSA platformu. Biz her iki platforma destek veriyoruz. Eğitim sen olarak Yürüyüşler, mitingler için gereken desteği verdik. 7 ekimde aksa tufanının yıl dönümü. 365 gündür siyonist İsrail Gazze’deki kardeşlerimizi katlediyor. Buna duyarsız kalmak mümkün değil. Tabi biz bunu yaparken Elazığ belediye başkanımız sayın Şahin ŞERİFOĞULLARI sürekli bu platformlara destek verdi. 15 Temmuz Demokrasi meydanında 7 Ekim Aksa Tufanı’nın yıl dönümü için program yapılacak. Biz elimizden geldiği kadar zulmün duyulmasında durdurulmasında bir mücadele vermeye çalışıyoruz. Bu yeterli mi değil tabi ki. Çevre ülkelere sıçramaya başladı. Bu bizimde sınırlarımıza yaklaşıyor bu yüzden sessiz kalmamız imkansız. Millet olarak görmemiz lazım. Hizbullah lideri Nasrallah’ın şehit edilmesi bizi derinden üzüyor. Geçmişte neler yaptığı tartışmaların sırası değil. Bir Müslüman olarak Siyonizm var bir de karşısında duranlar var. Karşısında duranlar kim olursa olsun bence düşman belli. Ona hedeflenmek gerekir. Mezhep çatışmasına girmemize gerek yok. Yani bir katliam var ortada bu katliamı durdurmak için karşıda insanların bir araya gelmesi gerekiyor. Logo kullanmadan bu platforma insanları bu soykırıma davet ediyoruz. Bu açıdan bakarak mitinglere katılmak gerekir. Bunu lanetlemek desteklemek gerekir. Duyarlılığın olması için meydanlara inmekten başka çaremiz yok. 7 Ekim’deki yapılacak olan programa halkımızı davet ediyoruz.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER